22. Hukuk Dairesi 2019/4224 E. , 2019/13335 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2019/4224 E. , 2019/13335 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin abonelerin elektrik endeks okuma görevlisi olarak çalıştığını, davalılardan ...'in alt işveren, ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin asıl işveren olduklarını, iş akdinin 30.10.2013 tarihinde haksız ve bildirmsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, kötü niyet tazminatı ve hafta sonu çalışma alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti :
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirketin ihale makamı konumunda olduğunu, diğer davalı ...'in yüklenici firma olarak sorumlu olduğunu, davacıların taleplerinin müvekkili şirket sorumluluğunda olmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin ... Elektrik Şirketi ile ... il, ilçe ve köylerini kapsayan endeksör ve endeks okuma hizmet alım sözleşmesi imzaladığını, teknik ve idari şartnamede teklif fiyatlara dahil olan masrafların belirtildiğini, bunun için de iş kanunundan kaynaklanan tazminatların bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinden alacak talebinde bulunulamayacağını, bu taleplerin asıl muhatabının ... Edaş İl Müdürlüğü olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece verilen ilk karar Dairemizin 2015/34722 esas 2018/14923 karar sayılı 18/06/2018 tarihli bozma ilamı doğrultunda ''...Somut olayda, davacıların aynı dava dilekçesi ile davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarına ilişkin bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep ettikleri, Mahkemece dört işçinin işçilik alacağı talepleri ile ilgili olarak, birlikte yargılama yürütülerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacı işçilerin her biri işverenle aralarındaki farklı iş sözleşmelerine göre davalılar nezdinde çalışmışlardır. Davacıların davalarının birlikte görülmesi hatalı olup; mahkemece bu yön gözetilmeksizin karar verilmesi bozma sebebidir. Mahkemece yapılması gereken iş, davaların tefrikine karar verilerek, ayrı ayrı yapılacak yargılama sonucuna göre, her bir davacı ile ilgili olarak ayrı ayrı hüküm kurmaktır.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bozma ilamı doğrultunda dava dosyaları tefrik edilmiş, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller, tanık beyanları ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, uyuşmazlık konusu diğer alacak taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
Taraflar arasında davanın belirsiz alacak davası türünde açılıp açılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı müvekkilinin alt işveren işçisi olarak asıl işveren nezdinde endeks okuma görevsilisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyan ederek feshe bağlı alacaklarını talep etmiştir. İş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği, yapılan feshin haklı bir nedene dayalı olmadığı, davacının ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağına hak kazandığı dosya kapsamı ile sübut bulmuştur. Ancak davanın belirsiz alacak davası olarak mı, kısmi dava olarak mı açıldığı hususu ihtilaflıdır. Davacı dava dilekçesinde, “ fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile ” açıklaması ile talepte bulunmuştur. Dilekçede 6100 sayılı yasanın 107. maddesinden söz edilmiş ise de, dilekçe içeriğinden, bu beyanın, ileride yapılacak hesaplama uyarınca talep arttırımına yönelik hukuki dayanak olarak belirttiği anlaşılmaktadır. Davanın “kısmi dava” mı yoksa “ belirsiz alacak davası” mı olduğu, hangi dava türünde açıldığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Davacı taraf 17.06.2015 tarihli ıslah dilekçesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 181.maddesi uyarınca “kısmi ıslah” talebinde bulunmuş, 15.10.2015 tarihli kararda da dava kısmi dava olarak kabul edilip hükme bağlanmış; dava ve ıslah tarihlerine göre ayrı ayrı faize hükmedilmiştir. Tarafların bu kabule karşı bir itirazları bulunmamaktır. Bu durumda Mahkemece, davacıya talebinin açıklattırılması, davanın niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön