22. Hukuk Dairesi 2016/14012 E. , 2019/11761 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/14012 E. , 2019/11761 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Eylül 2004 yılından 12.08.2013 tarihine kadar davalı işverenlikte çalıştığını, işten haksız olarak çıkarıldığını, işe girdiği ilk 4 yıl tavuk çiftliğinde çalıştığını, daha sonraki yıllarda bahçıvanlık, tarla işleri, koyun bakımı vb. İşler yaptığını, son zamanlarda müvekkilinin itiraz etmesine rağmen anlamadığı, zorlandığı işlerde çalıştırıldığını, işten çıkarıldığı gün şirket sahiplerinden ... 'tarlaları düzleyeceksin neden düzlemedin dediğinde müvekkil tarlaları düzleyecek alet edevat yok alet alın da düzleyeyim dediğini, bunun üzerine ...'ın bağırıp çağırdığını, azarlayarak rencide ettiğini, her işi yapacaksınız ne zaman ne şartlarda olursa olsun alet olsa kendim de yaparım işten çık git' diyerek müvekkilini kovaladığını, davalının müvekkilini işten çıkarırken ne için imzaladığını bilmediği bir kağıt imzalatıldığını, imza atmak istemediğinde ise tazminatların tamamını kağıdı imzalarsan vereceğiz dediklerini, ancak herhangi bir ödeme yapmadıklarını, müvekkilinin tavuk çiftliğinde çalışırken haftanın 7 günü 08.00-21.00/22.00 saatleri arası çalıştığını, haftada 2-3 gün bu çalışmasının daha da uzadığını, ilk dört yıldan sonra ise haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arası çalıştığını, müvekkili ile birlikte aynı işi yapan 3 kişi olduğundan her pazar bir işçi nöbetçi olarak gelip çalıştığını, üç haftada bir pazar günleri çalıştığın, son aylık ücretinin net 1,020,00TL olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacakalarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; iş akdinin davacı tarafından istifa ederek feshedildiğini, haksız olarak talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı dışında kalan tüm taleplerin davacıya ödendiğim, davacının iş akdini herhangi bir baskı yapılmaksızın istifa ederek feshettiği için kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkı olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 1'inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4'üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava 'iş mahkemesi sıfatıyla' açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya 'iş mahkemesi sıfatıyla ' bakmaya devam olunur.
Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, Mahkemenin göresizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1'inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
İş Kanununun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66'ncı maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4'üncü maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1.Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2.Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3.Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4.Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,
çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir (bekçilik, şoförlük vb.). Bu durumda, yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmelidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün ve 11-10 ile 10.05.1974 gün ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır.
Görev hususu kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Her ne kadar 12/10/2017 tarihli 7036 sayılı Kanun ile, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılarak aynı Kanun’un görev başlığını taşıyan 5. maddesinin (a) bendinde “5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıkları yönünden iş mahkemelerinin görevli olduğu” düzenlenmiş ise de, geçici 1. maddedeki geçiş hükümleri sebebiyle, önceki yasal düzenlemenin uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacının, dava dilekçesinde ilk 4 yıl şirket bünyesinde bulunan tavuk çiftliğinde, daha sonra ise işten çıkarılana kadar bahçıvanlık, tarla işleri, ekin, yonca, tarla sürme vs. koyunlara, (300), köpeklere (15,20) baktığını ve tüm işleri yaptığı yönündeki beyanı da dikkate alınarak, tarım işi yaptığının kabulü gerekir. Bu bağlamda, davalı işyerinde, İş Kanununun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, görev hususu araştırılıp tartışılmadan davanın esası hakkında karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön