22. Hukuk Dairesi 2017/21535 E. , 2019/9437 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.09.2008 tarihinden itibaren davalıya ait ... işyerinde satış elemanı olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, bu nedenle açılan ... 2.İş Mahkemesi’nin 2013/685 esas sayılı dosyasından işe iade davası açıldığını, Mahkemece 30.04.2014 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini ve Yargıtayca sözkonusu kararın onandığını ve bu surette kesinleştiğini, süresi içerisinde işverene 11.03.2014 tarihli telgraf ile tebligat gönderilerek müracaatlarına rağmen işverence davacının işbaşı yaptırılmadığını, bu nedenle işe iade davası hükümleri gereğince, boşta geçen süre ücretinin ve işe başlatmama tazminatının ödenmesi gerektiğini, işverence hizmet aktinin feshinden sonra işçilik tazminatı adı altında 17.09.2013 tarihinde 10.000,00 TL ödendiğini, başkaca bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, işe başlatmama tazminatı, dört aylık boşta geçen süre ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliler ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık miktar arttırımı dilekçesi ile talep edilen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve hüküm altına alınan alacaklara yürütülen faizin başlangıç tarihi konusundadır.Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu 'eksik bir borç' haline dönüştürür ve 'alacağın dava edilebilme özelliği'ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.Kısmi dava ile belirsiz alacak davasının en büyük farkı kısmi davada zamanaşımının dava dilekçesindeki miktarla sınırlı olarak kesilmesi, belirsiz alacak davasında ise miktara bakılmaksızın tüm hak bakımından zamanaşımının kesilmesidir. Diğer bir fark ise, kısmi davada faiz başlangıç tarihinin dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak başlatılması söz konusu iken, belirsiz alacak davasında faizin tüm alacak miktarı bakımından dava tarihinden itibaren başlatılmasıdır.Dosya içeriğine göre, davacı dava dilekçesinde, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, işe başlatmama tazminatı, dört aylık boşta geçen süre ücreti alacaklarına yönelik olarak davanın kısmi eda davası olarak, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik olarak davanın ise belirsiz alacak davası türünde açıldığını belirtmiştir. 08.12.2015 harç tarihli dilekçe ile de fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden miktar artırımı yapılmıştır. Mahkemece, anılan alacaklar bakımından miktar artırım dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı savunması değerlendirilerek karar verilmiştir. Belirsiz alacak davasında, miktara bakılmaksızın dava açılması ile tüm hak bakımından zamanaşımı kesilmektedir. Bu sebeple miktar artırım tarihi itibari ile zamanaşımına uğradığı belirtilen kısım dışlanarak hüküm kurulması bir başka deyişle kısmi dava olarak açılan davalarda olduğu gibi miktar arttırımına karşı zamanaşımı savunmasının dikkate alınması hatalı olduğu gibi fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına dava tarihi yerine, kısmi dava türünde açılan davalarda olduğu gibi dava ve ıslah tarihinden faiz yürütülmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de, kıdem tazminatı alacağı hesaplanırken, davalı tarafından yapılan ödemenin faizi ile birlikte hesaplanarak mahsup edilmesi hatalı ise de, davacı tarafça gerekçeli kararın tebliğinden itibaren süresi içinde verilen temyiz dilekçesinde bu hususun ileri sürülmeyip, temyiz dilekçesinden beş ay sonra verilen dilekçede ileri sürülmüş olması nedeni ile süre aşımından sonra verilen temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 24.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/21535 E. , 2019/9437 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat