22. Hukuk Dairesi 2016/11457 E. , 2019/8807 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/11457 E. , 2019/8807 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz talepelerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili, müvekkilinin davalı şirket işyerinde 24/08/2013-31/03/2014 tarihleri arasında satış ve dağıtım elamanı olarak net 800 TL ücret, 100 TL yemek yardımı+araç yardımı yapıldığı, iş akdinin işverence hiç bir neden gösterilemeden feshedildiği, 1.683 TL ihbar tazminatı ödendiği kıdem tazminatı ödenmediği, fazla mesai ve genel tatil çalışması yaptığı, AGİ alacaklarının ödenmediği iddiası ile kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve genel tatil ücreti, AGİ alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı temyiz talepleri yerinde değildir. 2-Davalı temyizine gelince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasa'nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına imkan tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur.Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.Savunma hakkını güvence altına alan Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı Kanun'un 27. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.Öte yandan, taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve mahkemenin, dava dilekçesi ile duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, 6100 sayılı Kanun'un amir hükmü gereğidir.Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamına alınan...Ticaret Sicilden gelen kayda göre davacının çalıştığı ...’taki işyerinin davalı şirketin şubesinin olduğu, davalı şirketin merkezinin Didim’de olduğu bildirildiğinden, davalı şirketin merkez adresi ilgili Ticaret Sicilden araştırılarak tebligatın davalı şirketin merkez adresine yapılması gerektiği halde, şube adresine Tebligat Kanunun 35.maddesine göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanıp yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması davalının savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olup hatalıdır.Davalının sair temyiz talepleri incelenmeksizin bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 16.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön