22. Hukuk Dairesi 2017/20298 E. , 2019/4807 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı işçinin çalıştığı dönem itibari ile ödenmeyen fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalılar temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatilinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
A)Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda 8 saatin altı çalışmalar için yarım saat 8 ila 11 saat arasındaki çalışmalar için 1 saat 11 saatten fazla çalışmalar yönünden ise bir buçuk saat ara dinlenmesi olduğu kabulü ile hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Ancak bilirkişi raporunun incelenmesinde belirtilen kabule uyulmayan dönemler olduğu görülmüştür. Örneğin 20 Ekim 2013 Pazar günü ile 25 Ekim 2013 Cuma günü arasında yapılan hesaplamada bilirkişi tarafından kabul edilen ara dinlenmelerin düşülmesi halinde davacının fazla çalışma yapmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat, günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir. Buna göre mahkemece bilirkişiden bu kabule göre gerekirse ek rapor alınarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
B) Davalı ... vekilinin 29.09.2015 havale tarihli dilekçesi ile davacıya ait bordroları mahkemeye sunduğu görülmüştür. Söz konusu bordrolar imzasız olmakla bazı dönemlerde fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücretlerinin tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece davacıya ait banka kayıtları da getirilerek söz konusu ücretlerin davacıya ödenip ödenmediği, ödendiğinin anlaşılması halinde bordrolar imzasız olduğundan yapılan ödemelerin mahsubu ile çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
C) Somut olayda davacı imzası bulunan 01.08.2013 tarihli iş sözleşmesinde davacının yıllık ücretine fazla çalışma ücretinin dahil olduğu belirtilmiştir. Buna göre mahkemece söz konusu sözleşme süresi ile sınırlı olacak şekilde davacının aylık ücretine yıllık 270 saate kadar olan fazla çalışma ücretinin dahil olduğu kabul edilerek gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak sureti ile çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilglilere iadesine 04/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/20298 E. , 2019/4807 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 60 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 64 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 71 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 66 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 121 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat