22. Hukuk Dairesi 2019/1019 E. , 2019/3814 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2019/1019 E. , 2019/3814 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili, davacılar murisi ...'nun kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının toplamı olan 63.601,75 TL'nın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacılar murisi hakkında soruşturma raporu düzenlendiğini, davacılar murisinin usulsüz krediler kullandırarak kurumun zarara uğramasına neden olduğunu bu nedenle kıdem tazminatı yönünden takas talebinde bulunduklarını ayrıca kurumun uğramış olduğu zaralar için ayrıca 20.000 TL'lik karşı dava açtıklarını ve davacının davasının reddini karşı davanın ise kabulünü talep etmiştir..
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma öncesi yapılan ilk yargılamada, davaının yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin ... İş mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, dairemiz tarafından davacıya yetkiye ilişkin tercih hakkının sorularak, dava olununın dava tarihindeki ikametgahını mı yoksa davacının fiilen en son çalıştığı ... mahkemelerini mi tercih ettiğinin belirlenmesi için bozulmuş, davacı ... mahkemelerini tercih etmesi nedeni ile yeninden yetkisizlik kararı verilmiş ve bu karara istinaden ... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) tarafından yargılamaya devam edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Ücreti alabileceği kabul edilerek yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması isabetsizdir.' gerekçesi ile bozulmuştur.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Karşı dava ve asıl dosya yönünden birlikte hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı HMK'nun 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HMK'nın 297/c maddesinde hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir, yine HMK'nun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır. Bu halde mahkeme, taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı karar vermek zorundadır.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği Anayasası'nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içerisinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir. Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerekliliği açıktır.
Somut olayda, Mahkemece; davalının karşı dava olarak istediği alacak talebi hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Ayrıca mahkemece davalı – karşı davacının takas mahsup talebi de kararın gerekçesinde değerlendirilmemiştir. Anılan sebeple, iddia, savunma ve tarafların delilleri değerlendirilerek, Anayasa’nın 141. maddesine ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine uygun şekilde hem asıl dava hem karşı dava hakkında gerekçe tesis edilmesi suretiyle bir karar verilmelidir.
Yine gerekçeli karar başlığında, davacılar murisinin mirasçısı çocuklarının isimlerinin yer almaması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı karşı davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön