22. Hukuk Dairesi 2017/20200 E. , 2019/3532 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde haber muhabiri olarak çalışırken iş sözleşmesini emeklilik sebebi ile feshettiğini ancak kıdem tazminatının eksik ödendiğini iddia ederek fark kıdem tazminatı ile bir kısım ücret alacakları ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bazı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hüküm altına alınan bir kısım alacaklara uygulanacak faiz başlangıç tarihi konusundadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde açıkça görüleceği üzere, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan 100,00 TL harcırah alacağı, 100,00 TL kıdemli işçiliğe özendirme primi ve 100,00 TL gece çalışma primi alacağının temerrüt tarihinden itibaren ticari kredilere uygulanan faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş ve ıslah dilekçesi ile de bu alacak kalemleri için ıslah tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Mahkemece hüküm yerinde bahsi geçen alacaklar için dava dilekçesinde talep edilen miktarlar yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesine rağmen ıslah edilen miktarlar yönünden faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olduğunun açıkça belirtilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
3-5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un 14. maddesinde bahsedilen ücret ile Ek 1. maddesinde sözü edilen hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerle yapılan çalışma ücretlerinin gününde ödenmemesi halinde günlük yüzde beş fazlasıyla ödeneceği hükme bağlanmıştır. Anılan düzenlemelerde sözü edilen alacaklar için ödeme tarihi de belirlenmiş olmakla, yüzde beş fazla ödemeye hak kazanmak için işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi de gerekmez.
5953 sayılı Yasada bir kısım işçilik alacakları için öngörülen günlük yüzde beş fazlasıyla ödeme kuralının mahiyeti tartışmalara neden olmuş ve özellikle indirim uygulanıp uygulanamayacağı sorunu ortaya çıkmıştır. Konu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kuruluna intikal ettirilmiş ve 1973/4-6 sayılı içtihadı birleştirme kararında yüzde beş fazla ödeme parasının önce niteliği üzerinde durulmuş, faiz ya da tazminat olmadığı, uyulması zorunlu bir kamu hükmü olduğu kararda belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 5.000,00 TL fazla mesai, 2.000,00 TL ulusal bayram genel tatil ve 1.000,00 TL hafta tatili ücret alacağının günlük % 5 oranında faizi ile birlikte tahsilini istemiş ancak % 5 fazla alacaklarına dair bir talepte bulunmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacakları ile birlikte % 5 fazla alacaklarının da kabulüne karar verilmiş ise de gününde ödenmemesi halinde işçinin talep edebileceği ve yasadan kaynaklanan günlük yüzde beş fazlası alacaklar bir faiz olmayıp ayrı bir alacak türüdür. Dava dilekçesinde % 5 fazla alacaklar talep edilmemesine rağmen 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine aykırı bir şekilde talep aşılmak sureti ile fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının % 5 fazla alacaklarının da ayrı kalem alacak olarak hesaplanıp hüküm altına alınması talep aşımı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/20200 E. , 2019/3532 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 70 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 79 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 89 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 110 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 74 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat