22. Hukuk Dairesi 2019/8372 E. , 2020/8874 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin, işletme ruhsatı davalı ... Kurumuna ait olan maden ocağında kayden alt işveren işçisi olarak çalıştığı, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulmadığından geçersiz olduğunu ve muvazaya dayandığını, müvekkilinin baştan itibaren davalı kurumun işçisi sayılması gerektiğini ve davalının işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri hükümlerinden yararlandırılması gerektiğini, diğer taraftan, 94 sayılı İLO sözleşmesi uyarınca da davalı kurum işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret miktarı ve diğer hakların müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, toplu iş sözleşmesine göre ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye, vardiya dönüş ücreti, gece primi, yer altında çalışma tazminatı, vardiya zammı ücreti, yemek-iaşe-katık ücretleri, yakımlık kömür yardımı, giyim yardımı, sabun ve aydınlatma yardımı, sosyal yardım, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, eşit davranma ilkesine aykırılık tazminatı, yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı ... vekili, müvekkili kurum ile davacının çalıştığı müteahhit arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin ihale makamı konumunda olduğunu, ihale konusu işi bir bütün olarak ihale ettiğini, bu işlemin mevzuata uygun olduğunu, muvazaya dayanmadığını, dava konusu iddia ve taleplerin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı .... vekili, müvekkili şirketin maden sahasını rödovans sözleşmesi hükümleri çerçevesinde işlettiğini, sözleşmenin hukuka uygun ve geçerli olduğunu, müvekkilinin alt işveren sayılamayacağını, muvazaa iddiasının hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Bozma ilamına uyan Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davacı ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.Somut olayda; Mahkeme ilamının gerekçesinde, bilirkişi ek raporuna işlemiş faiz miktarı dışında itibar edildiğinin belirtilmesine rağmen kıdem tazminatı bakımından davalı ... Kurumunun sorumlu olduğu miktarın bu raporda hesaplanan miktardan farklı hüküm altına alındığı,bu nedenle kıdem tazminatı bakımından gerekçe ile hüküm arasındaki açık çelişki olduğundan kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.
22. Hukuk Dairesi 2019/8372 E. , 2020/8874 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat