22. Hukuk Dairesi 2017/10268 E. , 2020/5299 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/10268 E. , 2020/5299 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı, 11.06.2013 tarihinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı ile izin ücret alacağı ve fazla çalışma ücret alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Her iki davalı vekili, iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine mahkemece davalılar yönünden temyize konu miktarın temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar verilmiştir.
22/08/2016 tarihli 2015/510 esas ve 2016/279 sayılı ek karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL kıdem tazminatı ile 100,00 TL izin ücret alacağı ve 100,00 TL fazla çalışma ücret alacağına ilişkin işçilik alacaklarının tahsili talebi ile kısmi dava açmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 1.889,27 TL kıdem tazminatı ve 721,47 TL izin ücret alacağının ıslah edilmemesi sebebi ile dava dilekçesindeki miktarlar üzerinden taleple bağlı kalarak kabul etmiş ve fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar vermiştir. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Bu durumda, dava değerinin kesinlik sınırı altında kaldığından bahsedilemez.
Mahkemece verilen 22/08/2016 tarihli 2015/510 esas ve 2016/279 sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Adliyesinde temizlik işlerini üstlenen firmalar nezdinde temizlik görevlisi olarak 2006 yılından 11.06.2013 tarihine kadar çalıştığını, fazla mesai yaptığını, izinlerin kullandırılmadığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı idare vekili, ihale makamı konumunda olduklarını, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının adliyedeki diğer personel gibi mesai saatleri içinde çalıştığını, fazla mesai yapmadığını, çalıştırılacak personele idarenin karar verdiğini, davacının iş sözleşmesinin idare tarafından yeteri kadar verimli hizmet alınmadığı ve kendisine verilen işleri zamanında yerine getirmediği gerekçesi ile 11.06.2013 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde ... kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hizmet süresi 01.01.2011- 11.06.2013 tarihleri arası 2 yıl 5 ay 10 gün olarak kabul edilmiştir. Davacı ise 2006 yılından beri aynı işyerinde çalıştığını iddia etmektedir. Dosya kapsamında bulanan hizmet cetveli ve işyeri belgeleri incelendiğinde; davacının 1152567 numaralı işyerinde 01.01.2008- 31.12.2008 ardından 116664 numaralı işyerinde 01.01.2009- 31.12.2009 arası çalıştığı, işyeri numaralarına ait işyeri adresi olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı olduğu yani davacının 01.01.2011 öncesinde aynı işyerinde çalışmasının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Davacının hizmet döküm cetvelinde yer alan tüm işverenlere ait kayıtlar ile bu işyerlerinin davalı bakanlık ile hizmet alımı yapıp yapmadığı araştırılarak hizmet alım sözleşmelerinin incelenmesi ve talep konusu alacaklarının davacının hizmet süresi tereddüte yer verilmeyecek şekilde belirlendikten sonra hüküm altına alınması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı, hizmet süresine ilişkin mahkemece eksik inceleme, araştırma ve değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; kısa kararda kıdem tazminatı ile fazla mesai alacağı kabul edildiği halde gerekçeli kararda kıdem tazminatı ile izin ücret alacağının kabulüne karar verilmesi sebebi ile kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması doğru bulunmamış, ancak bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda mahkeme kabulünün kıdem tazminatı ile izin ücret alacağı olduğu anlaşıldığından çelişki bozma konusu yapılmayıp eleştiri ile yetinilmiştir.
Açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ve davalılardan ..... .... İnş. Mlz. Tar. Ür. Tic. Ltd. Şti.'ye iadesine, 01.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön