22. Hukuk Dairesi 2020/1955 E. , 2020/7215 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2020/1955 E. , 2020/7215 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalının yurtdışı şantiyelerinde çalışmış olan davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ve ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğunu öne sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ödeme yapılarak veya kendi isteğiyle sona eren çalışmalarının dikkate alınmaması gerektiğini; ödemelere ilişkin bir kısım belgeler ile tercümelerinin dosyaya sunulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Dairemizce yapılan bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında mahkemece Dairemizin bozma ilamlarının gereğinin yerine getirilip getirilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Taraf temyizi üzerine yapılan ve hükmüne uyulan son bozma ilamında tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, mahkemece uyulmasına karar verilen ilk bozma ilamında davacı asilin isticvap olunarak, dosyaya sunulmuş belgelerin, yabancı dilde hazırlanan ibranameler ve ödeme belgelerinin değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğinin belirtildiği, ayrıca yurtdışında çalışan davacının brüt ücretinin tespitinde araştırılması ve değerlendirilmesi gereken yönlerin açıklandığı, mahkemece ilk bozma ilamına uyma kararı verilmesine rağmen bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediği, bozma kararı gereklerinin yerine getirilerek dava konusu alacakların bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği, bu değerlendirme sırasında özellikle davacının yabancı dil bilmediğini beyan etmesi halinde yabancı dilde düzenlenen belgelere tek başına itibar edilmemesi gerektiği açıklanmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karşın ilk ve son bozma ilamında belirtilen hususların gereğinin yine kısmen yerine getirildiği görülmektedir. Mahkemece gereği yerine getirilmeyen ilk bozma ilamı ile bozma gereklerinin yerine getirilmediğinin ve bu gereklerin yerine getirilmesinden sonra alacakların bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini belirten son bozma ilamının birlikte değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Dairemizce aynı gün temyiz incelemesine tabi tutulan 2020/1953-1959 esas arası( belirtilen esas numaraları dahil)dava dosyalarının seri halde incelendiği ve sonuca bağlandığı görülmektedir.
Belirtilen dava dosyalarında, sadece yabancı dille yazılmış belgelere isabet edilmemesinde ispat durumuna göre bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dosya içerisinde yabacı dilde olmakla birlikte yanında Türkçe anlamının da açıklandığı belgeler ve ayrıca Türkçe metin halinde hazırlanmış belgeler bulunmaktadır. Ilk bozma ilamında davalı tarafından sunulan belgelerin nasıl değerlendirilmesi gerektiği açıklanmış olmasına karşın her bir dosyada ayrı ayrı örneğin istifa, ihbar öneli vs gibi belgelere değer verilip verilemeyeceği irdelenmemiş, bu yönde davalının itirazları karşılanmamış ve karar bu yönüyle gerekçelendirilmemiştir.
Hal böyle olunce her bir dosya için konusunda uzman bir bilirkişiden yeniden ve ayrıntılı rapor alınarak sunulan belgeler her bir dosya kapsamına göre ayrı ayrı değerlendirilmeli, sadece yabancı içerikli belgelere itibar edilmemeli, davacı temyizi olmadığından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmelidir.
Öte yandan, davacı ile davalı arasındaki bir başka uyuşmazlık, davacı işçinin brüt ücretinin hangi esaslara göre belirleneceği noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle davacının net çıplak ücreti sözleşme hükmüne göre belirlenmiş olup buna göre hesaplamalarda dikkate alınan net ücretin miktarında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır. Bu noktada özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu belirleyici olacaktır. 5510 sayılı Kanun'un 5/g. maddesinde 5754 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle;“Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50. maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.” hükmü getirilmiştir. Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanlardan Türkiye’de ikamet şartı aranmamaktadır. 5754 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle, 5510 sayılı Kanun'un 5. maddesinin (g) bendi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır. Mahkemece bu hususlar açılığa kavuşturulmadan ve davalı tarafın bu yöne ilişkin itirazları karşılanmadan davacı işçinin yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin tespit edilmesi hatalı olmuştur. Şu halde mahkemece davacının sigortalılık durumu netleştirilmeli, buna göre de davacının ücretinden kesilmesi gereken primler tespit edildikten sonra brüt ücreti belirlenmelidir. Bundan sonra ise davacının talepleri hakkında karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2020 günü oybirliği ile karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön