22. Hukuk Dairesi 2017/30061 E. , 2020/6327 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı Belediyede 2011 yılından itibaren çalıştığını, çalışmasının sözde hizmet satın aldığı ...-... İmar Teknik Turizm Hiz. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. de gösterildiğini, bu şirketle Belediye arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığını, davalı ... tarafından haksız yere iş akdinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiği, muvazaa nedeni ile Belediye -... ve Belediye arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin davacıya uygulanması gerektiği halde uygulanmadığını beliterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık iznin ücreti, ücret farkı alacak taleplerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştin.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
Mahkemece 29.10.2015 ve 07.03.2016 tarihli olmak üzere 2 adet bilirkişi raporu aldırılmış olup , ilk raporda davalı ... ile dava dışı davacının kayden çalışanı olduğu anlaşılan şirket arasında muvazaanın olmadığının kalulü halinde ve dava dışı işveren şirket ile Belidiye – ... arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile davacının talep edebileceği alacak miktarlarının hesaplandığı, 07.03.2016 tarihli ikinci raporda ise davalı ... ile dava dışı davacının kayden çalışanı olduğu anlaşılan şirket arasında muvazaanın kabulü halinde Belediye ile Belediye – ... arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile davacının talep edebileceği alacak miktarları tespit edilmiştir. Mahkeme her ne kadar gerekçesinde davalı ... ile davacı arasında muvazaanın olmadığı hususunu kabul ettiğini ve buna göre yapılan hesaplamalara dayalı olarak karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, hüküm kısmında muvazaanın kabul edilmesi halinde davacının talep edebileceği alacak miktarlarının belirlendiği 07.03.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre hüküm tesis ederek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Sonuç olarak, Mahkemece 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2 maddesine aykırı karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/30061 E. , 2020/6327 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 69 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat