22. Hukuk Dairesi 2017/29302 E. , 2020/6053 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/29302 E. , 2020/6053 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık temerrüt tarihinin saptanması noktasında toplanmaktadır.
İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda, istekle bağlı olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bunun dışında, açılmış olan bir kısmi davada; dava veya ıslah tarihlerinden itibaren talep edilen miktarlarla sınırlı olarak faize karar verilmelidir.
Somut olayda; dava dilekçesi ile dava konusu alacaklara fesih tarihi olduğu belirtilen 27.02.2012 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulduğu görülmektedir. Anılan tarihin, davacı tarafından keşide edilen 21.02.2012 tarihli ihtarnamenin davalı yanca tebellüğ edildiği tarih olduğunun anlaşılması karşısında, bu ihtarnamede işverene işçilik alacaklarının ödenmesi için tanınan süre ve temerrüt tarihi olarak belirtilen 06.03.2012 tarihi nazara alındığında, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının tamamına ayrı ayrı 06.03.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olmuştur.
3-Mahkemece davacının 14 yılı aşkın çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek 240 gün üzerinden hesaplanan yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi gereğince mahkemece davacı işçinin konu ile ilgili olarak isticvap edilmesi neticesinde söz konusu alacak hakkında karar verilmesi yerindedir.
İş hukuku uygulamasında, Yargıtayca, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yazılı belgelere ve işyeri kayıtlarına dayanmayıp tanık anlatımlarına dayanması halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda indirim yapılması gerekliliği kabul edilmektedir.
Somut olayda ise, hesaplanan yıllık izin ücreti alacağına %30 oranında indirim uygulanması isabetsiz olup hatalı olan bu uygulama yönünden de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön