22. Hukuk Dairesi 2017/29151 E. , 2020/5354 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/29151 E. , 2020/5354 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 24/05/2000-15/04/2014 tarihleri arasında şoför olarak 1.350,00 TL ücretle çalıştığı, iş akdinin haksız olarak işverence feshedildiği, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı, yıllık izin kullandırılmadığı iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; Davacı fazla çalışma yaptığını iddia etmiş, delil olarak tanık deliline dayanmıştır. Karara dayanak raporda tanık beyanlarına göre davacının kışın haftalık 9 saat, yazın ise en çok haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, davacı tanığı ...’in 2010 yılına kadar, davacı tanığı ...’nin ve ...’ın 2008 yılına kadar ...’ın 2009 yılına kadar davacı ile birlikte çalıştığı, davacı tanığı ...’ın davacının bacağı olup 15 gün kadar birlikte çalıştığı, davalı tanığı ...’un davalı işyeri müşterisi olup işyerinde sürekli çalışmadığı, davalı tanığı ...’in 2011/1.ay ile 2013/1.aylar arasında davacı ile birlikte çalıştığı anlaşılmıştır.
Dinlenen tanıklarının bilebilirlik durumları dikkate alındığında, davacının bacanağı olan davacı tanığının ve davalı işyeri müşterisi olan davalı tanığının fazla çalışmaya esas günlük ve haftalık tüm çalışmayı bilmesi beklenemez. Davalı tanığı ...’in 2011/1.ay ile 2013/1.ay dışında kalan sürelerde, diğer davacı tanıklarının ise 2010 yılından sonra davacı ile birlikte çalışması bulunmamaktadır.
O halde davacı ve davalı tanıklarının sigorta hizmet döküm cetvelleri getirilerek tam olarak hangi süre içerisinde davacı ile birlikte çalıştıkları belirlenerek, yazılı kayıt olmayan dönemde davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak tanık beyanları, yazılı kayıt sunulan günlerde ise kayıtlarda görülen çalışma süreleri dikkate alınarak fazla çalışma süreleri belirlenmeli, usulü kazanılmış haklar da gözetilerek yapılacak hesaplamaya göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 02/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön