22. Hukuk Dairesi 2017/26997 E. , 2020/1570 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/26997 E. , 2020/1570 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: TAZMİNAT


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ... ve ...'ta bulunan şantiyelerinde Kasım 1994 - Ocak 2012 tarihleri arasında iş makinası operatörü, elektrikçi ve konkasör ustası olarak çalıştığını, çalışmalarının ...ta geçen Eylül 2010 - Ocak 2012 tarihleri arası döneminde aylık net 1.600 dolar ücret aldığını, işten çıktığı tarihte ise aylık net ücretinin 1.200,00 TL olduğunu, müvekkiline ödemelerin bir kısmı bankaya bir kısmı elden ödendiğini, beyan ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı tarafın gerekçeli temyiz dilekçesini vermediği dikkate alınarak, gerekçesiz temyiz dilekçesi çerçevesinde kanunun açık hükmüne ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususları ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının hizmet süresinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık mevcuttur.
Davacının davalı işyerinde 18 yıl kesintisiz çalışma iddiası mevcut olup, bilirkişi tarafından isabetli olarak hizmet döküm cetvelinde görünen çalışma kayıtlarına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmakta ise de, davacının 23.05.2011-29.10.2011 tarihleri arasında 1015879 işyeri sicil numaralı işyerinde geçen çalışmaları bakımından değerlendirme yapılmaması hatalı olmuştur. Bu dönemde geçen çalışmaların davalı şirket nezdinde geçip geçmediği usulünce araştırılarak hizmet süresinin yeniden belirlenmesi gerektiğinden, eksik incelemeye dayalı verilen karar bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının ücretinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık mevcuttur.Somut olayda; davacı Eylül 2010 tarihine kadar yurt içi çalışmasında ücretinin net 1.200,00 TL olduğunu, Ocak 2012 tarihine kadar ise Kuzeyırak şantiyesinde kaldığını ve yurt dışında geçen bu dönemde ücretinin net 1600 USD olduğunu ileri sürmüştür. Hüküme esas alınan raporda ise davacının son olarak 900,00TL net ücretle çalıştığı kabulüyle tüm hizmet dönemi için bu tutara göre hesaplama yapılmıştır.
Davalı tanığı davalı tanığı ...; 'Yurt dışında çalışma ile yurt içinde çalışma ücreti farklıydı. Ben yurt dışında çalıştığımda aylık 1.600 Dolar alıyordum yurt içinde çalıştığımda ise asgari ücret alıyordum.’’ şeklinde beyanda bulunmuş olup, yurt içi ve yurt dışı ücretlendirmenin farklı olduğu tanık anlatımı ile açıklığa kavuşmuştur. Davacının Emniyetten gelen yurda giriş çıkış kaydına göre 09.10.2010- 27.11.2011 tarihleri arasında yurt dışı şantiyesinde çalıştığı sabit olmakla, bu dönem için yurt içi çalışmalarından farklı olarak davalı tarafın tanığı olan ...’ın beyanı ile de doğrulandığı üzere aylık 1.600 USD ücret aldığının gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.4-Somut olayda; davacı tarafça dava 02.11.2015 tarihinde ıslah edilmekle, ıslah dilekçesi davalı vekiline 09.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve 21.11.2015 tarihinde yasal süresi içerisinde davalı tarafça ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Bilirkişiden alınan ek raporda bilirkişi ilk dava dilekçesinde istenen tutarlar haricinde 02.11.2010 tarihi öncesi alacakların zamanaşımına uğradığı tespiti ile hesaplama yapmış ise de, Mahkemece hesaplanan tutarlara ilk dava dilekçesinde talep edilen tutarlar eklenmeksizin salt 02.11.2010 tarihi sonrası hesaplanmış olan tutarlar üzerinden hakkaniyet indirimi uygulanarak hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, bir diğer bozma sebebidir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön