22. Hukuk Dairesi 2017/26156 E. , 2020/1109 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/26156 E. , 2020/1109 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 16/04/2000-01/11/2013 tarihleri arası ofis hizmetlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, iş arama izin ücreti, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 30/10/2010-31/10/2013 tarihleri arası çalışmasının olduğunu, davacının iş arama iznini eksiksiz kullandığını, davacının yasal ihbar önelini kullandığını, kıdem tazminatının ödendiğini, davacının fazla mesai, hafta tatil ve genel tatil çalışmasının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.Somut olayda, davacı işçinin davalı işyerinde 17/04/2000-31/10/2013 tarihleri arası dönemde hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacı tanık beyanlarına göre ayda 3 hafta, haftada 9 saat, 1 hafta 10,5 saat fazla mesai yaptığı, ayda 1 hafta tatili günü ile dini bayramların 3 günü dışındaki resmi tatil günlerinde çalıştığı kabulü ile hesaplanmıştır.Söz konusu alacaklarının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir kayıt bulunmadığı, davacının hafta tatili, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının tanık beyanlarına göre tespit edildiği, dinlenen tanıklarının çalıştıklarını beyan ettikleri sürelere göre hafta tatili, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması hesaplanan dönemin tamamında çalışma koşullarını bilemeyecekleri anlaşılmış olup davacı tanıklarının davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen dönem yönünden anılan alacaklar hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.3-Davalı işveren, davacını iş akdini feshetmesine müteakip, 2013 yılı Ekim ayı bordrosu ile davacıya kullanmadığı yıllık izin günlerine ait ücreti olarak da 476,70 TL ödeme yapıldığını savunmuş olup buna ilişkin olarak da 2013 yılı Ekim ayı ücret bordrosu ile banka hesap hareketlerine ilişkin kayıt ibraz edilmiştir. Söz konusu ücret bordrosu davacının imzasını taşımamakla birlikte ücret bordrosunda yıllık izin ücreti ödemesi olarak tahakkuk ettirilen miktarların, banka hesap hareketlerine göre davacıya ödendiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece söz konusu ödemenin dikkate alınarak ödenen miktarın mahsubu sureti ile hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Ödeme itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Kural olarak, yargılama aşamasında sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delilin o davaya konu olan borcu kesin olarak ortadan kaldıran bir nitelik taşımasıdır. Borcun ödendiğini gösteren makbuz veya ibraname bu istisnanın tipik örneğidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27.01.2010 tarih 2009/9-586 esas-2010/31 karar sayılı kararı ) Somut olayda, davalı işveren tarafından temyiz aşamasında fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti ödemelerine ilişkin belge ibraz edildiği görülmektedir.Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, işverence ibraz edilen belgeler mahkemece değerlendirilerek imzası ve içeriği bakımından davacı taraftan diyecekleri sorulup, söz konusu belgeler hakkında bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön