22. Hukuk Dairesi 2017/24357 E. , 2020/265 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/24357 E. , 2020/265 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, 29/11/2008 tarihine kadar davalı sendikada profesyonal yönetici olarak çalıştığını, bu tarihte emeklilik nedeniyle iş akdinin sona erdiğini, sendika ana tüzüğünün 50/f maddesi uyarınca ödenmesi gereken hizmet ödeneği tazminatının 04/08/2003-06/05/2007 görev dönemi itibarı ile o günkü ücretler esas alınarak ödendiğini, ... işyerlerinde 01/01/2007-31/12/2008 dönemi için toplu iş sözleşmesi uygulaması yapıldığını, 01/01/2007-31/12/2007 dönemi için topli iş sözleşmesine göre maaş, sosyal yardım ve diğer ödemelere % 10 zam yapıldığını, bu zammın iç tüzük, teamül ve yönetim kurulu kararı gereği sendika profesyonal yöneticilerine de hizmet ödeneği farkı olarak yansıtılması gerektiğini ancak bunun davacı için uygulanmadığını, 2008 yılı Ocak ve Haziran aylarına ait toplam 7.142,78-TL tahakkuk etmiş fazla çalışma alacağının bulunduğunu ileri sürerek 01/01/2007-06/05/2007 dönemine ait 3.242,05 TL net hizmet ödeneği farkı, 01/01/2007-30/06/2007 dönemine ait 3.402,17 TL toplu iş sözleşmesi farkı ve 2008 yılı 1-6 aylarına ait 7.142,78 TL fazla çalışma alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 28. maddesinin altıncı fıkrasında, sendikaların, gelirlerini, bu Kanunda ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetler dışında kullanamayacağı ve bağışlayamayacağı hususu belirtilmiştir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 44. maddesi de aynı doğrultudadır.
6356 sayılı Kanun'un 8. maddesinde, sendika tüzüklerinde, sendika yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esasların yer alması gerektiği belirtildikten sonra, aynı Kanun'un 11. maddesinde, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile sosyal hakların belirlenmesi konusundaki görev ve yetkinin genel kurulda olduğu ifade edilmiştir. Yine 2821 sayılı Kanun'un 45. maddesinin birinci fıkrasında da aynı hususlar ifade edilmiştir.Sendika ile sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu olduğunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisi ise münhasıran genel kuruldadır.
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece, davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.Davacı, davalı sendika yanında profesyonel yönetici olarak görev yapmış olup işçi sıfatını haiz değildir. Sendika ile sendika yöneticisi arasındaki ilişki vekalet ilişkisi olup, bu ilişki 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında kalmaktadır. Bu itibarla, davacının 4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan fazla çalışma ücreti alacağı talep etmesi olanaklı olmadığından, fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerekmektedir.
3-Mahkemece, davacının toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamma istinaden talep ettiği fark alacakları hüküm altına alınmış ise de, karar bu yönü itibariyle de hatalıdır.
Dosya içeriğinden, aralarında davacının da yer aldığı bir kısım delege tarafından 5-6 Mayıs 2007 tarihinde icra edilen genel kurulda “22. dönem TİS de alınacak ilk altı aylık zam tutarının tüm profesyonel yönetici ücretlerine yansıtılmamasına karar verilmesini öneriyoruz” şeklinde önerge verildiği ve önergenin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davacının toplu iş sözleşmesinde öngörülen zam oranından faydalanacağına dair başkaca bir genel kurul kararının varlığı da kanıtlanamadığından, toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamma istinaden talep edilen fark alacakların da reddine karar verilmesi gerekmektedir.Netice itibariyle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön