22. Hukuk Dairesi 2017/26699 E. , 2020/182 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı davalı Bakanlığa bağlı hastanelerde temizlik işçisi olarak çalıştığını, iş akdini haklı nedene dayalı feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının hizmet süresinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık mevcuttur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde; davalı bakanlığa bağlı hastanelerde taşeron şirketler kadrosunda temizlik elemanı olarak 12.07.1999-10.05.2011 tarihleri arasında çalıştığını, bu süre içerisinde; 14.01.2004 tarihinde iş akdinin işveren tarafından haklı olmayan sebeplerle feshedildiğini, ancak 11.02.2004 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını, 29.08.2006 tarihinde bir kez daha iş akdinin işveren tarafından sona erdirildiğini, akabinde 20.04.2007 tarihinde tekrar çalışmaya başladığını ve 10.05.2011 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğünü belirtmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporunda; davacının hizmet döküm cetvelinde 11.02.2004-29.08.2006 ve 12.03.2004-01.08.2004 tarihleri arasında boşluk görülmekteyse de, bu tarihlere ilişkin puantaj kayıtları ile çeliştiği açıklanarak, davacının 12.07.1999 -10.05.2011 arasında kesintisiz şekilde 11 yıl 9 ay 28 gün çalıştığı kabulüne göre hesaplamalar yapılmıştır.Ancak;davacının dava dilekçesinde belirttiği çalışma dönemleri gözetilmeksizin hesaplama yapılması talep aşımı mahiyetinde olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 26. maddeye aykırılık teşkil etmektedir. Buna göre; taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilen alacaklar hakkında davacı tarafından belirtilen hizmet süresi ile sınırlı olarak hesaplama yapılması gerektiği halde bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 11 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 184 gün olduğu belirlenmiş ve davacının iş akdinin devamı sırasında 28 gün ücretli izin hakkından yararlandığı belirtilerek 156 gün yıllık izin ücretine hak kazanabileceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmiştir. Davacının uzun yıllar sadece 28 gün yıllık ücretli izin kullanarak çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asil çağrılarak yıllık izinlerle ilgili beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/26699 E. , 2020/182 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat