23. Hukuk Dairesi 2015/5650 E. , 2018/2220 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

23. Hukuk Dairesi 2015/5650 E. , 2018/2220 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkilinin hissedarı olduğu taşınmazda davalı yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yüklencinin müvekkiline isabet eden zemin kat 3 nolu bağımsız bölümü sözleşmeye aykırı olarak 53 m² olarak inşaa ettiğini ileri sürerek 40.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, inşaatın sözleşme ve projesine uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davaya konu olan bağımsız bölümün projesine uygun halde yapılmış olduğu, sözleşmenin davacıyı aldatıcı şekilde yapıldığının kabule imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasındaki 19.07.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 5. maddesi ve sözleşmeye ekli krokide, zemin kat 3 numaralı bağımsız bölümün davacıya isabet edeceğinin belirtildiği ancak sözleşmeye ekli krokide davalı yükleniciye isabet eden zemin kat 2 numaralı bağımsız bölümün fiilen davacıya tahsis edildiği görülmüş olup, mahkemece yüklenici tarafından zemin kat 3 numaralı bağımsız bölüm yerine 2 numaralı bağımsız bölümün davacıya tahsis edilmesinin nedenleri üzerinde durulmamış ve yargılama aşamasında alınan inşaat mühendisi bilirkişinin asıl ve ek raporlarının da yargısal denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, gerekirse başka bir bilirkişi marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılıp, alıncak bilirkişi raporunda, fiilen tahsis edilen bağımsız bölümün numarataj farklılığı olsa da sözleşmede belirtilen aynı bağımsız bölüm olup olmadığı, farklı bağımsız bölüm tahsis edilmiş ise davacıya isabet etmesi gerekli ilk bağımsız bölüm ile fiilen tahsis edilen arasında m² (brüt ve net) değer farkı olup olmadığı hususu sözleşme, inşaat mimari projesi, yapı ruhsatı ve ekleri ile birlikte detaylı olarak irdelenmeli ve mahkemece oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
Yukarıda anlatıldığı şekilde eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön