23. Hukuk Dairesi 2016/2638 E. , 2018/2674 K.
'İçtihat Metni'
.....
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 02.10.2015 gün ve 2014/8510 Esas, 2015/6221 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin 15.06.2003 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, 2005 yılında öğrendikleri ihraç kararının iptali istemiyle açtıkları davanın reddedildiğini ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 11.12.2009 tarihinde kesinleştiğini, davalı kooperatifin 25.06.2005 tarihli genel kurul toplantısında ihraç edilen müvekkiline 20.000,00 TL ödenmek üzere bütçeye ödenek konulduğunu, ancak ihraç kararının iptali istemiyle açılan dava gerekçe gösterilerek bu ödemenin yapılmadığını, söz konusu miktardaki ödemenin yapılması istemiyle çekilen ihtar üzerine müvekkilinin hesabına 15.10.2010 tarihinde 6.222,46 TL para yatırıldığını, işlemiş faiz alacağının karşılığı olmak üzere tahsil ettikleri bu ödemenin tüm alacaklarını karşılamaya yeterli olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.450,00 TL'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 26.06.2004 tarihli genel kurul sonrası davacının hesabına 6.222,46 TL havale yapıldığını, ancak davacının bu meblağa razı olmaması üzerine paranın iade alındığını, 25.06.2005 tarihli genel kurulda da davacının yaptığı ödemelerin döviz üzerinden değeri bulunarak yapılan harcamalar düşüldükten sonra davacıya ödenmek üzere bütçeye 20.000,00 TL para konulduğunu, davacının bu meblağı da kabul etmediğini ve ihraç kararının iptali istemiyle dava açtığını, bu davanın reddedildiğini ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, bunun üzerine davacının daha önce kabul etmediği 20.000,00 TL'yi faizi ile birlikte istediğini, müvekkili kooperatifin de davacıya 15.10.2010 tarihinde 6.222,46 TL ödeme yaptığını, davacının başkaca bir alacağı kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının üyelikten ihraç edildiği 2003 yılı bilançosunun kabul edildiği 26.06.2004 tarihli genel kuruldan bir ay sonra, 26.07.2004 tarihinde alacağın muaccel hale geldiği, bu durumda dava tarihi itibariyle yasada öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 12.10.2012 tarih ve 3576 E, 5971 K sayılı ilamıyla, davacı tarafından bu ihraç kararının iptali istemiyle açılan ve red kararı ile sonuçlanan davanın 11.12.2009 tarihinde kesinleştiği, söz konusu davada ihraç kararının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği olgusunun da sabit görüldüğü, bu itibarla 1163 Sayılı Yasa'nın 17/2. maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresinin ihraç kararının iptali istemiyle açılan davanın kesinleştiği 11.12.2009 tarihinden itibaren başlayacağı gözönünde bulundurulup, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
.../...
S.2
Uyma kararı verilen mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının toplam ödemesinin 6.222,46 TL olduğu, ihraç kararının kesinleştiği 2009 yılı genel kurul toplantısının 17.01.2010 tarihinde yapıldığı, bu tarihten bir ay sonra 18.02.2010 tarihinde alacağının muaccel hale geldiği, bu tarihi ile ödeme tarihi olan 15.10.2010 tarihine kadar 363,74 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 6.224,46 TL'nin 18.02.2010 tarihinden ödeme tarihi olan 15.10.2010 tarihine kadar işlemiş 363,74 TL faizin davalıdan tahsiline dair verilen kararın, davalı vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 02.10.2015 tarih ve 2014/8510 E.,2015/6221 K. sayılı ilamıyla, .... 3. Noterliği'nin 20.09.2010 tarih ve 23451 yevmiye nolu ihtarnamesinin hangi tarihte davalıya tebliğ edildiği araştırılarak, davacının ihtarnamenin tebliğinden itibaren başlayan 10 gün içinde yapılacak ödeme tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz hakkını saklı tuttuğu gözönünde bulundurularak, ihtarnamenin tebliği ile 15.10.2010 ödeme tarihi arasında işlemiş olan faiz borcunun belirlenmesi, 15.10.2010 tarihinde yapılan 6.222,46 TL tutarındaki ödemenin öncelikle işlemiş faiz alacağından mahsubu ile davacının bakiye asıl alacağının tespit edilmesi ve sonuç olarak davacı tarafça dava dilekçesinde 8.450,00 TL'nin tahsilinin talep edilmiş olduğu da gözetilerek, taleple bağlı kalınarak 8.450,00 TL'nin ihtarın tebliği tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, tarafların davacının çıkma payı alacağının 20.000,00 TL olduğu yönündeki karşılıklı kabulleri göz ardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 17,20 TL harç ve takdiren 315,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak .... gelir kaydedilmesine, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
23. Hukuk Dairesi 2016/2638 E. , 2018/2674 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 2 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat