23. Hukuk Dairesi 2016/8148 E. , 2019/4374 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

23. Hukuk Dairesi 2016/8148 E. , 2019/4374 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmasız, davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- KARAR -

Davacılar vekili, davacı yüklenici ... ve ortağı diğer davacıların murisi ... ile davalı arsa sahibi arasında 04.08.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince inşaatın yapıldığını, basit birtakım işlemlerle iskan alınabilir durumda olduğunu ancak sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL imalat bedelinin yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapının imara aykırı olduğunu ve dava konusu talebe ilişkin olarak kesin hüküm bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ...'ın davasının, Pazar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Yargıtay incelemesinden geçen 2013/212 Esas sayılı red ilamıyla kesin olarak neticelendirildiği, bu davacı açısından kesin hüküm bulunduğu, diğer davacılar yönünden yapılan incelemede ise, 20 yıla yakın bir süredir inşaatın yasal hale getirilmesinin beklendiği ve mevcut durumda yasal hale getirilme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ve davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, mahkeme kararı ile feshedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nın 114/1-i maddesi uyarınca, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olup, dava şartlarının aynı Kanun'un 115/2. maddesine göre, hakim tarafından davanın her aşamasında varlığı veya yokluğunun re'sen gözetilmesi gerekmektedir. HMK'nın 303/1. maddesinde 'Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.' hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece davacı ... yönünden kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen Pazar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/212 E. 2013/427 K. sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde, asıl davanın davacı arsa sahibi tarafından yükleniciler aleyhine açılmış sözleşmenin feshi, el atmanın önlenmesi ve tazminat istemlerini içerdiği, birleşen davanın ise davacı yüklenici ... tarafından arsa sahibi aleyhine açılan imalat bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, ilgili yerel mahkemece asıl davanın fesih koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedildiği, birleşen dava yönünden ise asıl davadaki fesih talebinin reddine bağlı olarak ret hükmü kurulduğu, kararın asıl davada davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, fesih ve el atmanın önlenmesi taleplerinin kabulü gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu anlaşılmıştır.
Kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen dosyada; birleşen imalat bedelinin tahsili davası bakımından verilen ret kararı, bu karara dayanak asıl davada verilen fesih talebinin reddine ilişkin hükmün bozulmuş olması nedeniyle, maddi anlamda kesin hüküm olma vasfını yitirmiştir.
Öte yandan, TBK'nın 125/III.(BK. md. 108/1) maddesi hükmünde, taraflara karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerin feshi halinde, karşılıklı olarak aldıklarını aynen veya ikame değerleri ile iade etmeleri düzenlenmiştir. Arsa sahiplerine ait arsada yapılan ve arsanın mütemmim cüzü haline gelen mevcut inşaatın aynen iadesi mümkün olmadığından feshin kesinleştiği tarih itibariyle değeri, serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplanarak yükleniciye verilmelidir. Ancak bunun için yapılan imalatın arsa sahiplerinin yararına ve kullanabilecekleri nitelikte olması gereklidir.
Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş, oluşturulacak ehil bilirkişi heyetinden, mahallinde keşif icra edilmek suretiyle, alınacak raporla arsa sahibinin kullandığı ve bu sebeple yararına olduğunun kabul edildiği imalat bedelinin, yapının teslim tarihindeki serbest piyasa rayiçleri üzerinden hesaplatılarak belirlenecek bedelin hüküm altına alınmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle, eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacılardan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön