23. Hukuk Dairesi 2017/193 E. , 2020/1744 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

23. Hukuk Dairesi 2017/193 E. , 2020/1744 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilleri olan şirketlerin ortak girişim olarak davalı kurum ile aralarında hizmet sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye uygun olarak uhdelerinde kalan ihaleyi yerine getirdiklerini, ancak davalının sözleşmenin 12.5. maddesine dayanarak son hakedişe bloke koyarak müvekkillerine ödeme yapmadığını, işin daha sonraki dönemlerinde başka şirketlerin ihaleyi aldığını ancak aynı işçilerle çalışmaya devam edildiğini, son hak edişlerinin ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hukuka aykırı olarak alınan 34.036,74-TLnin hak edişin hak kazanıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde yapılan sözleşmeden kaynaklı olarak talep edilen alacağın 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126. maddesi gereğince zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı hak ediş ödemesi istemine ilişkin olup Borçlar Kanununda özel hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda hem 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu 125.maddesinde hem de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 146.maddesi uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadığı sürece her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabi olup mahkemece davanın eser sözleşmesi olduğundan bahisle 5 yıllık sürenin dolduğu gerekçesiyle reddi doğru değildir. Ancak, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacıların işçilerinden işçilik alacaklarıyla ilgili ibraname ibraz etmemeleri nedeniyle davanın reddi gerekirken Mahkemece yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın bu değişik gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön