23. Hukuk Dairesi 2016/8748 E. , 2020/1459 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, sıra cevtelinde bedeli paylaşıma konu taşınmazın satış bedelinden ilk olarak ipotek alacaklısı şikayet olunan bankaya pay ayrıldığını, bakiye tutarın ise yine bankanın alacaklı olduğu bir başka dosyaya tahsis edildiğini, ipotekten sonraki sırada haciz tarihine göre müvekkilinin alacağının yer aldığını, diğer dosyalardaki hacizlerin düştüğünü, öte yandan, konut kredisi nedeniyle tesis edilen ipoteğin, bankanın diğer tüm alacaklarına da teminat oluşturmasının mümkün bulunmadığını, diğer alacakları için ayrı ayrı takipler yapıldığını, dolayısıyla ipotekten artan kalan bedelin müvekkilinin alacaklı bulunduğu icra dosyasına tahsis edilmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Şikayet olunanın, şikayetin reddini istemiştir.
İcra mahkemesince, şikayete konu sıra cetvelinde satış bedelinin ilk olarak şikayet olunan bankanın ipotek alacağına, kalan tutarın ise yine bankanın alacaklı olduğu bir başka icra dosyasına tahsis edildiği, oysaki şikayetçinin haczinin, bankanın alacaklı olduğu diğer icra dosyasındaki hacizden önce olduğu, bu nedenle ipotekten sonra şikayetçiye pay ayrılması gerektiği, icra müdürlüğünce re’sen, ipotek akit tablosundaki hükme dayalı olarak, bankanın diğer alacaklarının da ipotek kapsamına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan banka vekili temyiz etmiştir.
Banka lehine tesis edilen ipoteğin konut kredisinden kaynaklanan borcun teminatı olduğu tartışmasızdır. Ancak, ipotek akdinde yer alan, üzerine rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine dair hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılır. Tüketici Kanunu'nun amacı, tüketicinin korunması olduğundan hareketle, anılan hükmün haksız şart olarak kabulü ile yazılmamış sayılma müeyyidesine tabi tutulması gerekir. Nitekim Dairemizin 2015/7190E., 2017/2135 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu itibarla, şikayet konu sıra cetvelinin, mahkeme gerekçesinde belirtilen nedenlerin yanında işbu bu nedenle de iptali gerekir.
Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan banka vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan banka vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olamak üzere, 03.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
23. Hukuk Dairesi 2016/8748 E. , 2020/1459 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 56 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat