23. Hukuk Dairesi 2016/9647 E. , 2020/1388 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

23. Hukuk Dairesi 2016/9647 E. , 2020/1388 K.

'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın davalı tarafından tamamlanıp müvekkiline teslim edildiğini, ancak son zamanlarda binanın duvarlarında çatlaklar, parkelerinde kırılmaların olduğunu, bunun üzerine Urla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/32 sayılı değişik iş dosyasında hasar ve delil tespiti yaptırıldığını, çözüm için binanın temeline güçlendirme yapılması gerektiğini belirttiğini, tüm tamirat masrafları için 38.951,80 TL harcandığını, tespit mahkeme masrafları ile birlikte yapım masrafının 40.000,00 TL'yi bulduğunu, bilirkişi raporlarında bina güçlendirildikten sonra binanın iç ve dış cephe bakımı için doğacak maliyetin 15.000,00 TL olacağının belirtildiğini, bakım bedelini de talep ettiklerini ve bu haklarını saklı tuttuklarını ileri sürerek; ayıplı ifa ve imalat hatasından doğan ağır kusur nedeniyle oluşan hasar ve çökme nedeniyle yapılan 40.000,00 TL'lik yapım masrafının, bina iç, dış cephe onarım masrafının kusurlu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, gizli ayıplarda ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin yükleniciye bildirilmesi gerektiğini, süresi içinde bildirim yapılmadığından ayıbın örtülü olarak kabul edilmiş sayılacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava konusu taşınmazı teslim alarak kullanmaya başladığı hususunun Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/12 değişik iş sayılı dosyası ile belirlendiği, davanın ayıplı imalat nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu ve uyuşmazlığın tarafların ve konusu itibari ile kooperatifler hukukundan kaynaklandığı, kooperatif ile üyesi arasındaki uyuşmazlıklarda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/4, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 147/4 maddesinde öngörülmüş 5 yıllık süreye göre zamanaşımının değerlendirilmesi gerektiği ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kooperatif üyelik ilişkisi olduğundan ayıbın açık ve gizli olup olmadığına bakılmaksızın zaman aşımının konutun davacıya teslim tarihinden itibaren başlayacağı, Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/12 değişik iş sayılı dosyasında yaptırılan tespitin davacı tarafça 2004 yılında talep edildiği nazara alındığında uygulanması gereken 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zaman aşamı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı tarafından teslim edilen taşınmazda oluşan ayıplı ifa ve imalat hatasından doğan kusur nedeniyle oluşan bedelin talebine ilişkindir. Taraflar arasında taşınmazın kooperatif tarafından teslim edildiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin dosya münderacatında iki adet tespit davası açıldığı, bunlardan 28.04.2004 tarihli olanın ‘İzolasyon işleminin projeye uygun olmadığı ve zemin katı su basması’ ile ilgili olduğu dava konusu edilen 22.10.2013 tarihli tespit dosyasının ise ‘Zemin kat altındaki temellerin hiç yapılmadığı, betonarmenin projeye uygun olmadığı’ hususları ile ilgili olduğu görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 478'e göre ‘Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.’ Buna göre yüklenicinin ağır kusurundan kaynaklanan gizli ayıplarda zamanaşımı süresi 20 yıldır. Mahkemece teslimin 2004 tarihinde yapıldığı kabul olunduğuna göre dava tarihi itibariyle henüz zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilemez. Bu durumda mahkemece işin esası hakkında inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön