23. Hukuk Dairesi 2016/9270 E. , 2020/540 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

23. Hukuk Dairesi 2016/9270 E. , 2020/540 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi( Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... Tic. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerinin müvekkili aleyhine açtığı kıdem,ihbar, fazla çalışma,yıllık izin, bayram çalışma alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tic. vekili, sorumluluğun feshi gerçekleştiren son işveren olan diğer davalı ile işçilerin işe alınmasında yetkili olan davacı da olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Tem. Ltd. Şti, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı idarenin yemek pişirme ve garsonluk işini davalılara ihale ettiği, davalı firmalarda çalışan dava dışı işçilere yargı kararı sonucunda icra marifetiyle 53.344,10 TL ödeme yaptığı, davacının 26.672,05 TL’den, davalı ... Ticaretin 9.253,59 TL’den, diğer davalı ... Tem. şirketinin de 17.418,46 TL’den sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı ... Tic. vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili temyizi açısından;
1-Dosyada Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/621 Esas, 2015/128 Karar sayılı ilamıyla dosyanın işbu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür. Gerekçeli karar başlığında birleşen dosyaya ilişkin taraf bilgilerine yer verilmediği gibi bu dosya ile ilgili olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması da doğru olmamıştır.
2-Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer'ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin fer'i mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda, davacının yaptığı ve ödenmesini istediği yargılama giderlerinin iş mahkemesi ve ilgili dosyalardan kontrolü sağlanarak bir karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporunda bu tutarları açıklamaya yarar evrak olmadığından bahisle hesaplamaya dahil edilmediği ve yine aynı raporda ... icra dosyasına ödenen tutar olarak 17.164,41 TL belirtilmiş olmasına rağmen davacının ödediği toplam miktar hesaplanırken dikkate alınmadığı görülmüştür.
Ayrıca yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davalıların ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Davalı ... Ticaret ... temyizi açısından;
3-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... Ticaret vekilinin yargılama giderleri dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş olup davacı vekilinin yargılama masrafına ilişkin temyiz talebi kabul edilmiş olduğundan bu davalı vekilinin yargılama masrafına ilişkin temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Ticaret vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön