FOTOĞRAFI VE SESİ İZİNSİZ KULLANILAN KİŞİLERİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ


Fikri haklar ve bilişim alanında herşey
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

FOTOĞRAFI VE SESİ İZİNSİZ KULLANILAN KİŞİLERİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ


1-Fotoğraf ve Sesin İzinsiz Ticari Amaç İle Kullanılması:

Fotoğrafın ve sesin korunması, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.84′de düzenlenmiştir.

FSEK'in 84 maddesine göre,

"Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.

Tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır. Eser mahiyetinde olmayan her nevi fotoğraflar, benzer usullerle tespit edilen resimler ve sinema mahsulleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır."

Görüleceği üzere, bu Kanun kapsamında her nevi fotoğraf ve ses koruma altına alınmıştır.

Fotoğrafların veya seslerin üçüncü bir kişi tarafından faydalanılmak suretiyle çoğaltması veya yayımlanması durumunda, haksız rekabete ilişkin hükümler de uygulama alanı bulmaktadır. Bu konuda haksız rekabet, Borçlar Kanunu'nda ve Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiştir. Şunu da belirmek isteri ki, Türk Ticaret Kanunu'nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için, FSEK'in 84/II fıkrası uyarınca haksız rekabette bulunan kişinin tacir olması da zorunlu değildir.

Yine FSEK 37 maddesinde,

"Haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme kapsamını aşmamak kaydıyla, günlük hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat eserlerinden bazı parçaların işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan vasıtalara alınması mümkündür. Bu şekilde alınmış parçaların çoğaltılması, yayılması, temsil edilmesi veya radyo ve televizyon gibi araçlarla yayınlanması serbesttir. Bu serbestlik, hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek şekilde veya eserden normal yararlanmaya aykırı biçimde kullanılamaz" düzenlemesine yer verilmiştir.

Kişi fotoğraf ve sesinin kendisinden izin alınmaksızın veya adı kaynağı belirtilmeksizin kullanılması halinde, kullanım hukuka uygun olsa bile ses ve fotoğraf sahibi aşağıda belirtilen hukuki yollara başvurabilir.

FSEK 67 maddesine göre,

"- ...Eser üzerinde sahibinin adı hiç konulmamış veya yanlış konulmuş yahut konulan ad iltibasa meydan verecek mahiyette olup da eser sahibi 15 inci maddede zikredilen tespit davasından başka tecavüzün ref ini talep etmişse, tecavüz eden gerek aslına, gerek tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalar üzerine eser sahibinin adını derç etmeye mecburdur. Masrafı tecavüz edene ait olmak üzere, hükmün en fazla 3 gazetede ilanı talep edilebilir"

FSEK 69 maddesine göre,

" Mali veya manevi haklarında tecavüz tehlikesine maruz kalan eser sahibi muhtemel tecavüzün önlenmesini dava edebilir..."

FSEK 70 maddesine göre,

"Manevi hakları haleldar edilen kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir. Mahkeme, bu para yerine veya bunlara ek olarak başka bir manevi tazminat şekline de hükmedebilir... "

FSEK Madde 78 - 67 nci maddenin ikinci fıkrasında yazılı halden maada, haklı olan taraf, muhik bir sebep veya menfaati varsa, masrafı diğer tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş olan kararın gazete veya buna benzer vasıtalarla tamamen veya hulasa olarak ilan edilmesini talep etmek hakkını haizdir.

İlanın şekil ve muhtevası kararda tesbit edilir. İlan hakkı, hükmün kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde kullanılmazsa düşer.

Görüldüğü üzere, fotoğraf ve sesi izinsiz kullanılan kişi FSEK'te yer alan davaları açma hakkı bulunmaktadır.

Kişi ses ve fotoğrafının kullanılmadığını, o ses veya fotoğrafın ilgili web sitesinde yayınlandığını mahkeme kanalıyla veya noter vasıtasıyla tespit ettirebilir. Ayrıca fotoğraf ve sesin kendisine ait olduğunun da ispatlanması gerekmemededir.

Kişi bu konuda topladığı tüm deliller ile mahkemeye başvurarak tecavüzün önlenmesini, yani fotoğrafın web sitesinden yayımının durdurulması için mahkemeden bir karar vermesini isteyebilir. Eğer bu fotoğraf veya ses için lisans sözleşmesi yapmışsa bu lisans bedeli veya lisans sözleşmesi yapmış olmasanız bile böyle bir sözleşme ilişkisi içerisine girebileceğinizi ispatlayarak yine sözleşme yapılmış olsaydı alınabilecek miktar talep edile bilinir. Yine tazminat bedellerini üç katına kadar isteme imkânınız da bulunmaktadır. Ayrıca aynı yasaya dayanan ceza davalarının da açılması mümkündür.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK), internette yayınlansa da özel bir fotoğrafın "izinsiz ve ticari amaçla" kullanılamayacağına karar vermiştir. Kurul, bir sitede yayınlanan çocukluk fotoğrafının izinsiz kullanımını, "kişilik haklarına saldırı" saydı. A.Ö, isimli şahıs, fotoğrafçı dedesinin 1964'te ablasıyla Mersin eski Gümrük Meydanı'nda çektiği siyah-beyaz çocukluk fotoğrafının, Mersin'i tanıtan bir web sitesine konulmasına izin verdi. Bir şirket de, siyah-beyaz bu fotoğrafı alıp kendi vitrinine koydu ve kartvizitine bastı. Vitrinde resmi şanseseri gören A.Ö., şirketin çocukluk fotoğraflarını "ticari amaçlı ve izinsiz kullandığı", bunun kişilik haklarına saldırı olduğu iddiasıyla, Mersin 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 10 bin liralık manevi tazminat ile davası açmıştır.

Yerel mahkeme kararında, "Kişilik haklarına saldırı yok" diyerek, davayı reddetti. Kararın gerekçesinde: "Somut olayımızda davacı bizzat resmini Mersin'in tarihi ve kültürünü araştıran derleyen kişilerin kurduğu web sitesine Mersin'i tanıtmak üzere vermiştir. Bu halde internet sitesinde yayınlanan fotoğrafa herkes ulaşabileceğine göre davacı resmini siteye vermekle izin vermiş demektir. Fotoğrafın altındaki yazılar Mersin'in eski görünümünü belirten yazılardır. Bu resimdeki ana amaç kişi değildir. Bu görünüm ile davacının kişiliğine saldırıdan da bahsedilemez." demiştir.

Temyiz sonucu dosyanın geldiği Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, kararı bozmuştur. Bozma kararında, "Dava konusu resmin görüntüleme amacının çocukluk çağına ve özel yaşamına ilişkin olduğu kuşkusuz olup, mahkemenin kabulünün aksine, dava konusu fotoğrafın kültürel ve tanıtım amaçlı olarak anılan sitede yayınlanmak üzere rıza ile verilmiş olması, bu resmin izinsiz bir şekilde başkaları tarafından ticari amaçlı çoğaltılmasına ve kullanılmasına da izin verildiği anlamına gelmez. Resmin izinsiz ticari amaçla kullanıldığı sabittir." Denilmiştir.

Yerel mahkeme, bozma kararına direndi. Mahkeme, "Resimdeki görünüm ve yazılar bir bütün olarak değerlendirildiğinde resmin ticari amaçla kullanıldığı söylenemez" ek gerekçesini göstererek, davanın reddi şeklindeki ilk kararında direndi. Dava, geçen Çarşamba günü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda görüşülüp karara bağlanandı. Kurul, "Fotoğrafın çocukluk çağına ve özel yaşama ilişkin olduğu, kültürel ve tanıtım amaçlı olarak sitede yayınlanmasına rıza gösterildiği, bunun ticari amaçla çoğaltılıp kullanılmasına izin verildiği anlamına gelmediği" şeklindeki daire kararını yerinde bulup onadı. Mahkemenin, davayı reddeden direnme kararı ise oybirliği ile bozulmasına karar verilmiştir. .

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 09.09.2013 tarihli kararında da ise , "Dava, resmin ticari amaçla kullanılmasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece Borçlar Kanununun 49'uncu maddesi uyarınca 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine vereceği para tutarı da adalete uygun olmalıdır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olayın özellikleri gözetildiğinde davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece daha makul bir manevi tazminata hükmedilmek gerekirken yazılı miktarda tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına" kararı vermiştir.

2-Fotoğraf ve Sesin İzinsiz Ticari Amaç Dışında Kullanılması

FSEK'in 52. Maddesinde,


"eseri sunmak ve eseri yayınlamak hakkı sadece eser sahibine verilmiş ve bu hakkı sadece yazılı bir sözleşme ile bir başka şahıs veya kuruluşa (sözleşme maddeleri içeriğine göre oluşacak şartlarla) vermesi" belirtilmiştir.

Bu madde hükmüne göre, başkasına ait resmi veya sesi kullanmadan önce ilgili hak sahiplerine ulaşarak izin alınması gereklidir.

Eser sahiplerine ait haklar Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 66. maddesinde ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Sorunun internet ortamında oluşması da bu maddenin uygulanmasında sorun yaratmamaktadır ve diğer eserler için öngörülen yaptırımlar aynen internet ihlallerinde de uygulanır. FSEK'in 8. maddesinde "bir eserin sahibi onu meydana getirendir" demektedir. Bu temel kural üzerinden gidildiğinde internette yayınlanan içerik, ses, fotoğraf, resim onu hazırlayan özgün içeriği yaratan kişiye aittir.

Yukarıda belirttiğim gibi bu içeriklerin kullanılabilmesi için ya telif bedeli ödenerek kullanım hakkı satın alınmalı veya yazılı izinle kullanım hakkı alınarak kullanılmalı aksi halde kanunda belirtilen tazminat ve ceza davaları ile karşı karşıya kalınabilir.

Bir eseri sahibinin içeriklerin Facebook, Twitter ve benzeri sosyal medya üzerinde paylaşılması Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun yaptırımları ile karşılaşılmasına sebep olur.

Anayasanın "özel hayatın gizliliği" başlıklı 20. madde gereğince de herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Yine Anayasanın "haberleşme hürriyeti" başlıklı 22. maddesinde, herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Bundan başka, Türk Medeni Yasa'nın 24. ve 25. maddeleri ile koruma altına alınmış olan bu hakların saldırıya uğramasının yaptırımı da Borçlar Yasası 'nın 49. maddesinde düzenlenmiştir.

Tüm bu sebepler ile kişinin fotoğrafı ve sesi ticari amaç ile yayılmasa bile söz konusu fotoğraf ve sesin izinsiz kullanılması halinde bu kullanımı engelleyebileceği gibi yukarıda belirmiş olduğumuz davaları da açabilecektir.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Fikri Haklar & Bilişim Hukuku” sayfasına dön