1. Hukuk Dairesi 2016/386 E. , 2018/14381 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/386 E. , 2018/14381 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü


-KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 251 ada 18 parsel sayılı taşınmazı evlenmeden önce evlilik şartı olarak davalıya satış suretiyle devrettiğini, yaşlılığından ve içinde bulunduğu durumdan faydalanarak hileli söz ve davranışlarla taşınmazın adına devrini sağlayan davalının sonrasında evlenmekten vazgeçtiğini ve kendisini evden kovduğunu, taşınmazın hile ile elinden alındığını ve bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, evlenme konusunda davacıyı yanıltmadığını, davacının hepatit virüsü taşıdığının ortaya çıkması üzerine evlenmekten vazgeçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin iradi olduğu, hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu 251 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tamamı davacı adına kayıtlı iken 19.03.2014 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiği kayden sabittir.
Hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı
aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (...) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
Somut olaya gelince mahkemece her ne kadar temlikin iradi yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, toplanan delillerden davacının maliki olduğu taşınmazı evleneceği inancı ile davalıya temlik ettiği, davalının ise temlikten çok kısa bir süre sonra davacıyı terk ettiği ve evlilik işleminin gerçekleşmediği, davalı her ne kadar satın alma savunmasında bulunmuş ise de ödemeye dair herhangi bir belge de ibraz edemediği, temlikteki asıl amacın resmi evlilik birlikteliğini sağlamak olduğu, bu suretle davacının hileye düşürüldüğü ve iddiasını kanıtladığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön