1. Hukuk Dairesi 2018/3340 E. , 2018/13453 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2018/3340 E. , 2018/13453 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü

-KARAR-

Dava, yanılma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, alacak, ecrimisil ve tenkis istemlerine ilişkindir.
Davacı, 130 parsel sayılı taşınmazın öncesinde 12.200 m2'sinin kendi adına, 50.000 m2'sinin de mirasbırakan babası ... adına kayıtlı olduğunu, mirasçılar arasında yapılan mal paylaşımı sonucu 130 parsel sayılı taşınmazın babasına ait olan 50.000 m2'sinin davalı kardeşine isabet ettiğini, bu kısmı davalıya temlik etmek amacıyla diğer mirasçılarla birlikte tapuda işlem yapmak istediğini, ancak tapu işlemleri sırasında yanılgıya düşerek, 3. Kişilerden satın aldığı ve adına olan 12.200 m2'lik bölümü de davalıya temlik ettiğini, hatasını 2012 yılının Mayıs ayında Tapu Müdürlüğüne bir iş için gittiğinde öğrendiğini ileri sürerek 130 parsel sayılı taşınmazda davalı adına olan miktardan 12.200 m2'sinin iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir.
Davalı, süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, ilk duruşma sonrası 15.01.2012 havale tarihli dilekçesinde, 12.200 m2'lik kısmı kardeşler arasında mal paylaşımı yapmadan önce davacıdan haricen satın aldığını, taksim sonrasında tapu müdürlüğünde yapılan resmi işlem ile mirasbırakanın payına isabet eden 50.000 m2 lik bölüm ile 12.200 m2'lik kısmı davacı ve diğer pay sahiplerinden satış yoluyla devraldığını, zamanla söz konusu taşınmazın değerlendiğini, davacının satış işleminden pişmanlık duyması üzerine bu haksız davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının babasından kalan pay haricinde kendisine ait bir payın da bulunduğu, satış sırasında babasından kalan payın devrini amaçladığı, tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere taşınmazın davacının babasından kalma bir yer olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, taşınmazın fen bilirkişisi ek raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 12.044,29 m2'lik kısmının davacı adına tesciline karar verilmiştir.
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine ve özellikle talimat yoluyla tanık olarak dinlenen ve tapu işlemlerini gerçekleştiren tapu memuru ...'in, davacının satış sırasında babasından kalan payın devrini amaçladığını, ancak kendisini tam olarak ifade edemediği için tüm payın davalıya devredildiği ve tapuda devir işlemi gerçekleştikten sonra bunu öğrendiği için herhangi bir işlem yapamadığını açıkça ifade ettiği üzere, davanın kabulünde ve tapu iptali ile tescil kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)nun 297/2. maddesinde “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme karşısında uyuşmazlığın çözümlenmesine karar veren mahkemenin, kuracağı hükmün açık, net ve infaza elverişli olması gereklidir. Ayrıca tapu sicilinde yapılacak tescil, terkin ve düzeltim gibi işlemler, doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince kamu düzenini ilgilendirdiğinden, bu hususların kendiliğinden gözönüne alınması gerektiği de açıktır.
Ne var ki mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır.
Şöyle ki dava konusu 130 parsel sayılı taşınmaz, arazi toplulaştırması neticesinde 149 ada 10 parsel sayılı taşınmaz olarak yeni bir parsel numarası almış olup 149 ada 10 parsel sayılı taşınmaz ise ifraz sonucu 12 ve 13 numaralı parsellere ayrılmış, davacının dava konusu ettiği yer 12 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kalmıştır. Mahkemece davacı tarafından yanılma ile davalıya temlik edilen payın tespit edilerek bu pay üzerinden tapu iptali kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile krokide tespit edilen belirli bir alanın davalı adına tescil edilmesi doğru değildir.
Davalının bu yöne değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön