1. Hukuk Dairesi 2015/9960 E. , 2018/11508 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.06.2018 Salı günü saat 9.30' da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...’ın, ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, davalı ...’nın da satışın iptalini önlemek için çekişmeli taşınmazları diğer davalı ...’a devrettiğini, bu devrin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı ..., iddiaların yersiz olduğunu, mirasbırakandan bedeli karşılığında aldığı taşınmazları yine bedeli karşılığında diğer davalıya devrettiğini, murisin SGK primlerini ödemek ve hac vazifesini ifa etmek amacıyla taşınmazlarını sattığını, diğer davalı ..., çekişmeli taşınmazları bedeli karşılığında ...’dan satın aldığını, iyiniyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, mirasbırakan tarafından davalı ...’ya yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, ne var ki davalı ...’dan davalı ...’a yapılan temlikin muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, davalı ...’ın TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mirasbırakan ...’ın, ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını ( ... ili ... ilçesi ... köyünde kain toplamda 41.686 m2’lik tarlalar ) intifa haklarını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetlerini davalı oğlu ...’a ( ...’den olma ) 17.09.1998 tarih ve 687 yevmiye no’lu işlemle satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...’nın da anılan taşınmazları 06.06.2011 tarih ve 1685 yevmiye no’lu işlemle diğer davalı ...’a satış göstererek devrettiği, mirasbırakanın 08.09.2008 tarihinde öldüğü, davacıların mirasbırakanın ilk eşi ...’den olma çocukları olduğu, dava dışı mirasçıların da bulunduğu kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, mahkemece ilk yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, ancak son kayıt malikinin iyiniyetli olması nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verildiği gerekçe olarak belirtilmiş, anılan gerekçe davalı ... tarafından temyiz edilmemiştir. O halde, 17.09.1998 tarihinde Mustafa'ya yapılan temlikin muvazaalı olduğu hususu kesinleşmiştir.
Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesinde aynen ‘’ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. ‘’ şeklinde düzenlemeye yer verilmiş, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğinde bulunan 1024. maddede başka bir ifade ile tekrarlanarak, iyiniyetli olmayan üçüncü şahısların kazanımını hükümsüz saymıştır.
Öte yandan, vakıa ve karinelerden olayda halin icapları vechiyle kendisinden beklenen özeni sarfetmemiş olması itibariyle kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirmiş olan kimsenin Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesinden yararlanamayacağı kuşkusuzdur.
Açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca somut olaya bakıldığında, davalı ...’ın da kabulünde olduğu üzere mirasbırakan ile ...’ın amca çocukları olduğu, davalı ...’nın tanığı ...’ın 05.11.2014 ve 25.12.2014 tarihli celselerde dava konusu taşınmazları kiralayarak işlediğini, 2014 yılında kira bedeli olarak 2.500,00TL’yi ...’a ödediğini, ondan önce de kiraları murise ve murisin ölümünden sonra da onun adına muhtarlığa ya da camiye hayır olarak verdiğini beyan ettiği, bu beyan karşısında davalı ...’ın çekişmeli taşınmazları temlik aldıktan sonra kullanmadığı, akit tablolarından anlaşılacağı üzere mirasbırakan ve davalı ... ile son kayıt maliki davalı ...’ın ... ili ... ilçesi ... köyü nüfusuna kayıtlı oldukları, davalı ...’ın halen aynı köyde ikamet ettiği birlikte değerlendirildiğinde davalı ...’ın durumu bilen ya da bilmesi gereken konumunda bulunduğu, 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca mirasbırakan ...’ın veraset ilamının temin edilmesi, tapu iptal ve tescil isteğinin davacıların miras payları oranında kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/9960 E. , 2018/11508 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat