1. Hukuk Dairesi 2015/7562 E. , 2018/6907 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.03.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... Mutlu geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı vekili Avukat ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bır...dı. Bilahare Tetkik ...i ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’in tüm taşınmazlarının satışı konusunda 19/09/2012 tarihli vekaletname ile ikinci eşi ...’yi vekil tayin ettiğini, mirasbırakanın 29/09/2012 tarihinde beyin kanaması geçirerek yoğun bakıma alındığını ve akli melekelerini kaybettiğini, bu sırada vekil ...’nin mirasbırakana ait 211 ada 56 sayılı parseldeki A Blok 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümleri piyasa bedelinin çok altında muvazaalı olarak davalı şirkete satış yoluyla devrettiğini, devir tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyeti bulunmadığından TBK’nun 513. maddesi uyarınca vekaletin geçersiz olması nedeniyle vekaletnameye dayanan tescilin de yolsuz olduğunu, davalı ile vekil ...’nin iş birliği içerisinde hareket ettiğini ileri sürerek, çekişmeli bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini istemişlerdir.
Davalı, tapu kaydına güvenerek ve iyi niyetli olarak çekişmeli bağımsız bölümleri mirasbırakan ...’e vekaleten dava dışı ...’den devir aldığını, satış bedeli olan 100.000,00 TL’yi vekil ...’ye 3 adet çek vererek ödediğini, devir tarihinde vekaletin halen geçerli olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunun ispat edilemediği, temlikin muvazaalı olmadığı ve tenkis koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mirasbırakan ...’in ... 7. Noterliği'nde düzenlenen 19.09.2012 tarih ve 8284 yevmiye no’lu genel yetkiler içeren vekaletname ile dava dışı eşi ... Köse’yi vekil tayin ettiği, vekil ... Köse’nin de mirasbırakana ait 211 ada 56 parsel sayılı taşınmazdaki A Blok 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümleri toplamda 100.000,00 TL göstererek 05.10.2012 tarih ve 17643 yevmiye no’lu akit ile davalı şirkete satış yoluyla temlik ettiği, mirasbırakanın 11.10.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak ilk eşi ...’den olma davacı çocukları ... ... ile dava dışı ikinci eşi ...’yi bıraktığı kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, iddianın ileri sürülüş biçimi, dosya kapsamı ve taraf beyanlarından dava, hukuki ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukusal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Öte yandan, bir davada dayanılan maddi olaylar için birkaç hukuki sebebin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabilir. Nitekim Yargıtay içtihatları bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.(11.04.1990 gün ve 1990/1-152 E, 1990/236 K 15.05.2013 gün ve 2012/1-1808 E, 2013/699K sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları)
Ne var ki dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması halinde kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerektiği kuşkusuzdur.
Bilindiği üzere, davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim Türk Medeni Kanununun (TMK) “fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir” biçimindeki 9. maddesi hükmüyle şahsın hak elde edebilmesi, borç (yükümlülük ) altına girebilmesi, fiil ehliyetine bağlanmış. 10. maddesinde de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olmayı kabul ederek “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.” hükmünü getirmiştir. “Ayırtım gücü” eylem ve işlev ehliyeti olarak da tarif edilerek, aynı yasanın 13. maddesinde “...ının küçüklüğü yüzünden veya ... ...lığı, ... zayıflığı, ... yada bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.” denmek suretiyle açıklanmış, ayrıca ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına değinilmiştir. Önemlerinden dolayı bu ilkeler, söz konusu yasa ile öteki yasaların çeşitli hükümlerinde de yer almışlardır.
Hemen belirtmek gerekir ki, TMK'nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. Bu ilke 11.6.1941 tarih 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da aynen benimsenmiştir.
Yukarıda sözü edilen ilkelerin ve yasa maddelerinin ışığı altında olaya yaklaşıldığında bir kimsenin ehliyetinin tespitinin şahıs ve malvarlığı hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar itibariyle ne kadar büyük önem taşıdığı kendiliğinden ortaya çıkar.
Bu durumda, tarafların gösterecekleri, tüm delillerin toplanılması tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait ... raporları, ... gözlem (müşahede) kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi zorunludur. Bunun yanında, her ne kadar 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 282. maddelerinde belirtildiği gibi bilirkişinin “oy ve görüşü” ...i bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, ... küçüklüğü, ... ...lığı, ... zayıflığı, ... gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, ... ...lığı, ... zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman ...lik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Hele ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle ... Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK'nin 409/2. maddesi ... ...lığı veya ... zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür.
Diğer taraftan, ... Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin ...ının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.
6098 s. Türk ... Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. ... Kanununun 390.) maddesinde aynen 'Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.
Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.
Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.' hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK'nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK'de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK'de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.
Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından ... tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
Somut olaya gelince mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki, mirasbırakan ...’in vekaletname ve temlik tarihlerinde hukuki ehliyeti haiz olup olmadığının ... Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınmak suretiyle saptanmadığı, ayrıca vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni açısından da yeterli inceleme yapılmadığı açıktır.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca mirasbırakan ... Köse’nin vekaletname ( 19.09.2012 ) ve temlik ( 05.10.2012 ) tarihlerinde hukuki ... haiz olup olmadığının ... Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınmak suretiyle saptanması, hukuki ... haiz olmadığının anlaşılması halinde davanın kabul edilmesi, hukuki ... haiz olduğunun tespiti halinde ise vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni üzerinde durularak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/7562 E. , 2018/6907 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 65 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat