1. Hukuk Dairesi 2015/2598 E. , 2018/791 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2015/2598 E. , 2018/791 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.02.2018 Salı günü saat 9.55'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaş oldukları 150 parsel sayılı taşınmazın harici taksim anlaşmasıyla davalı ile birlikte kullanımlarına bırakılan ½ bölümün tamamının davalı tarafından haksız olarak kullanıldığını ileri sürerek, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için 21.200-TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 150 parsel sayılı taşınmazın taraflar ve dava dışı üçüncü kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken, 06.12.2010 tarihinde hükmen ifraz işlemi sonucu oluşan 189 ve 190 parsel sayılı taşınmazların mera niteliği ile tarafların ve dava dışı üçüncü kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, harici taksim anlaşması gereği kullanımlarına bırakılan 1/2 payın tamamının davalı tarafından kullanıldığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır.
Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olayda, davacılar taşınmazların haricen taksim edildiğini ileri sürmelerine karşın mahkemece bu konuda hükme yeterli bir araştırma yapılmamıştır.
Hal böyle olunca yukarıda değinilen ilkeler uyarınca tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı hususlarının araştırılması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanması, harici taksim olgusu bulunmuyor ise tüm paydaşları kapsar şekilde taşınmazın kullanımı bakımından paydaşlar tarafından benimsenmiş fiili kullanım biçimi yaratılıp yaratılmadığının araştırılması, böylesi bir durum yaratılmış ise yukarıda değinilen ilkeler gözetildiğinde bu kullanım biçimine değer verilmesi gerektiğinin düşünülmesi, bütün bunlardan sonra şayet harici taksim veya fili kullanma biçimi olgusunun var olmadığı anlaşılır ise, davacılar bakımından taşınmazlarda kullandıkları veya kullanabileceği bir yerin olup olmadığı, bir başka ifade ile intifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, kullanım tarzının aynı taşınmazda gerçekleşmesinin şart olduğundan parsel bazında kullanım tarzına değer verilemeyeceği de gözetilerek, toplanan ve toplanacak tüm deliller nazara alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de, dava dilekçesinde belirtilen dava değeri aşılmak suretiyle talepten fazla ecrimisile hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön