1. Hukuk Dairesi 2016/2709 E. , 2018/15538 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/2709 E. , 2018/15538 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL



Taraflar arasında görülen davada
Davacılar, mirasbırakan babalarının dava konusu 453 parsel sayılı taşınmazın satış bedelini ödediğini, ancak muvazaalı olarak üzerine almadığını, anneleri davalı ...'nin ve davalı diğer hissedarların bu durumu bilerek taşınmazın bedel ödemeyen ... adına tescilini sağladıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras hisseleri oranında adlarına tesciline, mümkün olmadığı takdirde mirasbırakanın davalılara ödemiş olduğu satış bedelinin miras hisseleri oranında yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, mirasbırakan ile hiç bir akrabalık ilişkisinin bulunmadığını, zamanaşımının geçtiğini, iddianın yazılı delille ispatının gerektiğini, ekonomik durumunun taşınmazı alacak kadar iyi olduğunu davalı ..., dava konusu taşınmaza ilişkin payını 1998 yılında halası ....’ye devrettiğini, parasını aldığını, noterden vekaletname verdiğini ve resmi işlemlerin vekili aracılığı ile yapıldığını, davalı ..., davanın kendisiyle ilgisinin olmadığını ve husumet yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımının geçtiğini, iddiaların yazılı ve somut belgeye dayanmadığını belirterek davanın reddine savunmuşlardır.
Mahkemece, mirasbırakanın dava konusu taşınmazın devrinde satıcı veya alıcı konumunda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili ve davalılardan Fatma ve .... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalıların savunmasına göre yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, 1.4.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır.
Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek 'gizli bağış' şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782 21.9.1994 tarih 248/538 21.12.1994 tarih 667/856 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Eldeki davada tenkis isteği bulunmadığı da gözetilerek mahkemece, yukarıdaki ilkeler uyarınca davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,
Davalı ... ve .... vekilinin temyiz itirazlarına gelince
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın tümünün keşfen belirlenen dava tarihindeki değeri 903.000,00 TL olup, davacıların payı karşılığı 507.937,50 TL’dir. Yargılama sırasında davacıların payına isabet eden değer üzerinden harcın tamamlandığı gözetilerek bu miktar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine 4. bent olarak “Davalı ... ve .... kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ... gereğince 33.717,50 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak anılan davalılara verilmesine,” ibaresinin yazılmasına, davalı ... ve ....’nin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön