1. Hukuk Dairesi 2015/17339 E. , 2018/13697 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2001/1439 talimat sayılı dosyasında yapılan ihale sonucu 876 adad 17 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, İcrada ihale işlemlerinin kanuna aykırı yapılması nedeniyle tescilin hukuken geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, taşınmazın bankacılık düzenlemeleri çerçevesinde dava dışı Ahmet Sakur'a ihale edildiğini ve dava 10.000,00TL değer üzerinden açılmış ise de davacının dava dilekçesinde 2005 yılında yapılan tespit ile taşınmaz değrinin 2.000.000,00TL olduğunu, bildirdiğinden eksik harcın tamamlanması gerektiği ve görevli mahkemeninde Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece eksik harcın tamamlanması için verilen kesin sürede harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle, 492 Sayılı Harçlara Kanunun 30. ve HMK'nın 150. maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davanın 10.000,00TL değer üzerinden açıldığı, dava dilekçesinde davacı vekilinin 28.03.2005 tarihli kıymet takdiri raporuna göne taşınmaz değerinin 2.000.000.00. TL olduğunu belirttiği davalı vekilinin dava değerine itirazı üzerine 19.12.2014 tarihli tensip tutanağının 4-c bendinde 'dilekçe ekinde sunulan bilirkişi raporlarından dava konusu taşınamzın değerinin en az 2.000.000,00TL olduğu bu bedel üzerinden 1 ay içerisinde harcını tamamlaması, aksi halde Harçlara Kanunu ve HMK hükümleri gereği davanın açılmamaış sayılmasına karar verileceği ihtarını içerir davetiye çıkarılmsına' hükmedildiği tensip tutanağının davacı vekiline 29.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği '1 ay' içerisinde harç tamamlanmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava, 16/12/2014 tarihinde açılmış, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi aşamaları tamamlanmasından sonra mahkemece ön inceleme yapılmadan, taraf beyanları alınmadan evrak üzerinden 'davanın açılmamış sayılmasına' karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK'na göre ilk derece yargılaması beş temel aşamadan oluşmaktadır. Bunlar sıra ile dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşamasıdır.
Bilindiği üzere “ön inceleme” safhası 6100 sayılı HMK’da 137 ilâ 142. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu aşamada yapılacak işlemler sırasıyla dava şartlarının ve ilk itirazların incelenmesi, çekişmedeki uyuşmazlık noktalarının tespiti, hazırlık işlemleri, delillerin sunulması ve toplanması için gerekli işlemlerin yapılması, sulhe teşvik ve son aşama olarak ta bütün bu hususların 137. madde gereğince tutanağa geçirilmesidir.
Aynı hükmün 2.fıkrasında ise, ön inceleme safhası tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlandıktan sonra, 138.maddesi ile de ön inceleme sırasında mahkemece öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, gerektiği taktirde karar vermeden önce bu konuda tarafların dinlenebilmesi için ön inceleme duruşması açılabileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Açıkça görüldüğü üzere ön inceleme safhasında hakim, HMK’nun 114. maddesinde sayılan dava şartları ile aynı kanunun 116. maddesinde belirtilen ilk itirazlar hakkında kural olarak 138. maddeye göre dosya üzerinden karar verir ancak gerek görülmesi halinde yani istisnai olarak ön inceleme duruşması açılabilir. 140. maddede ise tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespitinden sonra hakimin tarafları sulhe teşvik etmesi gerektiği ve sonuç alınacağı kanaatinin hasıl olması halinde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü belirlemesi gerektiği açıklanmıştır.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasanın 30. maddesinde ise ' Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı HMK nun 150. maddesinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemece keşif yapılmadan, davacıya eksik harcı tamamlanması için verilen sürenin usûlüne uygun olduğu söylenemez.
Şöyleki, öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir.
Ayrıca, davanın harca esas gerçek değeri dava dilekçesinde gösterilen veya önceden tespit edilen, Belediye gibi başkaca kurumlara sormak suretiye tespit edilen değer değil, keşfen belirlenecek değerdir.
Somut olayda mahkemece keşfen dava değeri belirlenmeden, dava dilekçesi ekinde ki 28.03.2005 tarihli dilekçede belirlenen değer esas alınarak 1 aylık süre verilmek suretiyle sonuca gidildiği, davacı vekilinin, taşınmazın niteliğinde değişiklik olduğu keşif yapılarak belirlenecek gerçek değer üzerinden harç ikmali yapılması gerektiği yönünde ki ititrazı dikkate alınmadan ön inceleme aşaması atlanarak, dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, HMK 137. ve 142. maddeleri arasında düzenlenen ön inceleme aşamasının tamamlanması, davalı tarafın dava değerine itirazı gözetilerek taşınmazın dava tarihinde ki değeri üzerinden Harçlara Kanunu'nun 30 maddesinde belirtildiği şekilde sonraki duruşmaya kadar eksik harcın tamamlanması için süre verilmesi, eksik harcın tamamlanmaması halinde HMK 150. maddesi gereğince öncelikle dosyanın işlemden kaldırılmasına, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmemesi halinde de davanın açılmamış sayılmasına, harcın tamamlanması halinde ise, işin esasına girerek karar verilemesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/17339 E. , 2018/13697 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat