1. Hukuk Dairesi 2017/3573 E. , 2018/12302 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2017/3573 E. , 2018/12302 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ




Taraflar arasında görülen...... davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.05.2017 ... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilenler vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı ...... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanlar ......'un ...... oldukları 1515 ...... 9, 1393 ...... 1, 4, ve 3, 13898 ...... 19, 1397 ...... 78, 1355 ...... 81 ...... sayılı taşınmazlar ile 152 ...... 21, 24 ve 26 nolu ......lerdeki bağımsız bölümlerin davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, ...... kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, çekişme konusu 152 ...... 21, 24 ve 26 nolu ......ler bakımından davayı kabul ettiklerini, diğer ......ler yönünden ise ...... murisin borcunu ödediklerini, intikalden sonra mirasçıları tarafından ......da kendilerine temlik yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 152 ...... 21,24 ve 26 ...... sayılı taşınmazlar yönünden kabul nedeniyle davanın kabulüne, diğer ......ler bakımından ise muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu 1515 ...... 9, 1393 ...... 3 ve 4, 1355 ...... 81 ...... sayılı taşınmazların ...... mirasbırakan ...... adına kayıtlı iken ölümüyle mirasçıları ............ adına intikal ettiği, davacıların mirasbırakanı ...... ile birlikte anılan diğer mirasçıların 1975 yılında miras paylarını satış suretiyle davalılara devrettikleri, ...... mirasbırakan ...... tarafından davalılara yapılan bir temlikin bulunmadığı, mirasbırakan ......’un 01.07.2004 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı ..................’nin kaldıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere uygulam...... ve öğretide 'muris muvazaası' olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvaza...... miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve ......lu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği ......lu taşınmazını, ......da yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye k......r bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı...... Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve ...... Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan ...... kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtilmelidir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Öte yandan, 1.4.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay...... Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki kayıtlı taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla ...... siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek 'gizli bağış' şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay...... Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782 21.9.1994 tarihli 248/538 21.12.1994 tarihli 667/856 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.

Somut olayda, ...... mirasbırakan ...... mirasçıları......... tarafından davalılara satış suretiyle temlik edilen 1515 ...... 9, 1393 ...... 3 ve 4, 1355 ...... 81 ...... sayılı taşınmazlardaki paylar bakımından muris muvazaasına dayalı ...... iptali ve tescil isteğinin dinlenmesine yasal olanak bulunmadığı gibi tenkis isteği de olmadığı gözetilerek anılan mirasçılardan davalılara temlik edilen paylar yönünden davanın reddedilmesine bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, ...... mirasbırakan ......’den intikal suretiyle mirasbırakan ......’a, ...... tarafından da davalılara satış suretiyle devredilen taşınmazlar bakımından mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, öncelikle yukarıda değinilen ilkelerde gözetilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlara ilişkin tüm kayıtların ve bunların intikallerine esas tüm akit tablolarının getirtilerek son durumlarının belirlenmesi, dava konusu olup, ...... mirasbırakan ......’den mirasbırakan ......’a intikal eden ve ondan da satış suretiyle davalılara temlik edilen paylar bakımından araştırma ve inceleme yapılması, farklı mirasçılar tarafından aynı davalılar aleyhine açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/528 Esas dava dosyasının da toplanan ve toplanacak delillerle birlikte değerlendirilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön