1. Hukuk Dairesi 2015/11591 E. , 2018/9443 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2015/11591 E. , 2018/9443 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM

Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü

-KARAR-

Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
Davacı, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/1549 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dava dosyasında yetki verildiğini ileri sürüp 160 ada 17 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında paydaşlardan “ ... kızı ...” olan kaydın “... kızı ... ” , “ kızı ...” olan kaydın “... oğlu ...”, “... oğlu ...” olan kaydın “... oğlu ...”, “... oğlu ...” olan kaydın”... oğlu ... ”, “... kızı ...” olan kaydın “... kızı ... ”, “... oğlu ...” olan kaydın,”... oğlu ...”, “... oğlu ...” olan kaydın, “... oğlu ...”, “... kızı ...” olan kaydın, “... kızı ...”,”... oğlu ...” olan kaydın, “Yahya oğlu ... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığı ve davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar dava mahkemece Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığı gerekçesi ile reddedilmişse de, davanın Tapu Müdürlüğü’ne başvuru zorunluluğu getiren Tapu Sicili Tüzüğü’nün yürürlüğe girdiği 17.08.2013 tarihinden önce 24.04.2013 tarihinde açıldığı sabittir. Davanın açıldığı tarih itibari ile Tapu Müdürlüğü’ne başvuru zorunluluğu yoktur. Bu nedenle mahkemenin gerekçesi yerinde değildir.
Öte yandan, her ne kadar mahkemece iddianın ispatlanamadığı da belirtilmiş ise de toplanan deliller ve dosya içeriğinden 160 ada 17 parsel sayılı çay bahçesi vasıflı, 8.640,00 m2 büyüklüğündeki taşınmazın 136/1152 pay ... kızı ..., 26/1152 pay ... oğlu ...,136/1152 pay ... oğlu ..., 68/1152 pay ... oğlu ..., 68/1152 pay ... kızı ..., 34/1152 pay ... oğlu ..., 34/1152 pay ... oğlu ...,34/1152 pay ... kızı ..., 34/1152 pay ... oğlu ...,136/1152 pay ... oğlu ..., 298/1152 pay ... oğlu ...,26/1152 pay ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, tapu kütüğünde, edinme sebebinin tesis kadastrosu, edinme tarihinin27/04/1979 tarih ve 1581 yevmiye nolu işlem olduğu, parsele ait kadastro tutanaklarının incelenmesinde taşınmazın “ ... Mahallesi 160 ada 17 parselin tamamı 1152 payda 136 ‘ şardan 272 hissesi ... evlatları, ... ve ... ve 26 ‘şardan 52 hissesi ... evlatları ... ve ... ve 64 hissesi ... kızı ... ve 136 hissesi ... oğlu ...ve 136 hissesi ... evlatları,... ve ... ve 34 ‘er paydan 102 hissesi ... evlatları ... ve ... ve Hanım hissesi ... oğlu ... ve 298 hissesi ... oğlu ... ve 26 hissesi ... oğlu ... adlarına şaian ve 320 hissesinin de verasette iştirak olarak , her ne kadar taksime konu edilmiş isede hissedarların tümünün muvafakatı alınamadığından kayıt gibi aynen ipkası ile ... evlatları ... ve ..., ... ve ... evlatları ... ve ... ve ... adlarına hisse tayini yapılmıştır ” kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet ... sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet ... iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki “ ... kızı ... “ olan kaydın “ ... kızı ... ” şeklinde düzeltilmesi istenmiştir. Kadastro tutanaklarında açıkça “ ... evlatları ... ve ...” denmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere bu kaydın ... şeklinde olduğu açıktır.” “ ... kızı ... “ olan kaydın “ ... oğlu ... “ şeklinde düzeltilmesi istenmişse de Tapu kayıtlarında yapılan incelemede bu kayıtta bir yanlışlık olmadığı, kaydın zaten “... oğlu ...” şeklinde olduğu, bu kayıt yönünden düzeltilecek bir durum olmadığı kuşkusuzdur. “ ... oğlu ...” olan kaydın “... oğlu ...”, “... oğlu ...” olan kaydın “... oğlu ...”, “... kızı ...” olan kaydın “... kızı ...” şeklinde düzeltilmesi istenmiştir.Bu kayıt maliklerinin 34’er paya sahip oldukları ve kardeş olup, ... evlatları oldukları tereddütsüzdür. Dosyada bulunan ve kaydı düzeltilmesi istenen “ ... oğlu ...’na ait aile nüfus kayıt tablosunda ...’nın kardeşleri “ ... ve ... “ bulunmaktadır.
Hâl böyle olunca “ ... oğlu ...” şeklindeki kaydın nüfus kaydına uygun olduğu için bu kayıt yönünden talebin reddine, “ ... kızı ...”, “... oğlu ...”, “... oğlu ...”,”... kızı ...” olan kayıtlara yönelik talebin dosya içeriği ile ispatlandığı gözönüne alınarak kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi doğru olmadığı gibi davacının düzeltilmesini talep ettiği diğer kayıtlar yönünden ise ...’nun babası ... ’nun kardeşlerini gösterir aile nüfus kayıt örneğinin “ ... oğlu ... ” ve “ ... kızı ... ’na ait kardeşlerini gösterir şekilde aile nüfus kayıt örneklerinin ... ve kardeşleri ile , kendi kardeşlerini gösterir aile nüfus kayıt örneği istenerek, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, yörede kayıt malikleri ile aynı ismi taşıyan başka kişilerin olup olmadığının araştırılması, gerektiğinde yerinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın kim ya da kimler tarafından kullanıldığının saptanması, kayıt malikleri ile ismi düzeltilecek kişilerin aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön