1. Hukuk Dairesi 2015/10843 E. , 2018/9417 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.04.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 11 sayılı parseldeki 6 nolu bağımsız bölümün ve 1307 sayılı parselin satış bedellerinin mirasbırakan tarafından ödendiği halde tapu kayıtlarının mirasbırakanın ikinci eşi davalı ... ile ondan olma çocuğu davalı ... adlarına tescil ettirildiğini, mirastan mal kaçırmanın amaçlandığını ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali-tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazların bedellerinin mirasbırakan tarafından ödenerek davalı ...'ya kazandırıldığı davalı ...'a yapılan bir kazandırma bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki tapu iptali-tescil davasının kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın ise tümden reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından vekalet ücretine yönelik, davalılar tarafından da esasa ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dosyaya getirtilen tedavüllü tapu kayıtlarından dava konusu 1307 nolu parsel ile 11 nolu parseldeki 6 nolu meskenin mirasbırakanla kayden ilgilerinin olmadığı, üçüncü kişilerden satın alma suretiyle davalı ... adına tescil edildikleri davalı ... adına herhangi bir kayıt bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, davada ileri sürülen iddianın içeriğine göre yanlar arasındaki uyuşmazlık, mirasbırakanın gerçekte bedelini bizzat ödeyip üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazları mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu sicilinde davalılar adına kaydettirmesi halinde 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, 01.04.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır.
Somut olayda olduğu gibi, bedeli ödenerek 'gizli bağış' şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli, 586/782 sayılı 21.9.1994 tarihli, 248/538 sayılı 21.12.1994 tarihli, 667/856 sayılı 11.10.1995 tarihli, 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Yukarıda değinilen ilke ve olgular birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazlarla kayden bir ilgisi olmayan davalı ... bakımından davanın tümden reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, taşınmazların üçüncü kişilerden satın alma suretiyle adına tescil edildiği davalı ... bakımından 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, hakkında ancak tenkis hükümlerinin uygulanabileceği açıktır.
Hal böyle olunca, davalı ... hakkındaki tapu iptali-tescil isteğinin reddedilmesi tenkis hükümleri yönünden araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Kabule göre de, davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti doğru ise de hakkındaki dava reddedilen davalı ... bakımından vekalet ücreti ile ilgili bir hüküm kurulmaması da doğru değildir.
Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddine davalıların temyiz itirazının açıklanan nedenlerden ötürü kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davalılar vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/10843 E. , 2018/9417 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat