1. Hukuk Dairesi 2015/10382 E. , 2018/9164 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :ALACAK
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.04.2018 Salı günü saat 9.40 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, banka kredisi ile aldığı evin ödemelerinde sıkıntı yaşayınca hakkında icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine yanında çalıştığı patronu olan davalı ...'dan yardım istediğini, onun da kendisinden davalı ... adına vekaletname alıp evinin diğer davalı ...'e devrini sağladığını, ...'in de sonradan evi üçüncü kişilere sattığını, ancak kendisine bir para ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde kendisini kandırdıklarını ileri sürerek alacağının tahsilini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlar diğer davalı ... ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı iddiasının kanıtlandığı, davalı tarafça ibraz edilen ibranamenin de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 21. maddesi uyarınca geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Gerçekten de, davacıya ait 894 parsel sayılı taşınmazdaki 438 nolu bağımsız bölümün birlikte hareket eden davalılar tarafından üçüncü kişiye satışından sağlanan bedelin davacıya ödenmediği benimsenerek davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların yerinde olmayan öteki temyiz itirazlarının reddine.
Ne var ki, davacı ile davalılardan ... arasında 15.7.2013 tarihinde düzenlenen ve davacı tarafça da imzası inkar edilmeyen 'Anlaşma-İbraname' başlıklı harici belgenin salt taraflar arasında yapılan ödemeleri gösteren geçerli bir belge olarak değerlendirilmesi gerekirken TBK'nun 21. maddesi kapsamında değerlendirilip, anılan maddeki koşulları taşımadığından bahisle tümden geçersiz sayılması doğru değildir.
Hal böyle olunca 15.7.2013 tarihli harici belgede, satışı yapılan taşınmaz nedeniyle davacıya 17.000-TL ödendiği hususu da gözetilerek, kabul edilen 91.433-TL miktardan 17.000-TL'nin de mahsup edilmesi ve kalan 74.433-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/10382 E. , 2018/9164 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 101 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat