1. Hukuk Dairesi 2015/7636 E. , 2018/1021 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2015/7636 E. , 2018/1021 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada
Davacılar, mirasbırakanları ...'nun 16/10/2009 tarihinde 1 parsel sayılı taşınmazdaki 12 numaralı bağımsız bölümü satması için davalı ...'yı vekil tayin ettiğini, mirasbırakanın 15/03/2010 tarihinde öldüğünü, davalı ...'nın vekil edenin öldüğünü bildiği halde ölümünden 15 gün sonra 30/03/2010 tarihinde dava konusu taşınmazı diğer davalı ...'a sattığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile adlarına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tapuda belirtilen satış bedeli olan 41.000 TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'ndan tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davalı ...'nın dava konusu taşınmazı 24/10/2008 tarihinde dava dışı önceki malik ...'tan eşinden gizli satın aldığını, bu nedenle güvendiği arkadaşı davacıların murisi ... adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece” Hemen belirtilmelidir ki, davacının miras bırakanının 15.03.2010 tarihinde öldüğü kayden sabittir. Bilindiği üzere Türk Borçlar Kanununun 43 ve 513 maddeleri gereğince aksi kararlaştırılmış olmadıkça veya işin mahiyeti icabı olduğu anlaşılmadıkça ölüm ile vekalet akti son bulur. Dava konusu taşınmazın temlikinde kullanılan vekaletnamenin tetkikinden satış yetkisini içermekle beraber ölümden sonra devam edeceğine dair bir hususa yer verilmediği gibi ayrıca işin mahiyeti icabı kullanmanın da gerekmediği görülmektedir.
Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (6100 s. HMK md. 255) Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada, davacı tanığı ... yalan beyanda bulunduğunu, kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Bu durumda, olayları çok yakından bilen davacı tanığının sözlerine değer verilmesi gerekirken, sırf akrabalık nedeniyle beyanına itibar edilmemesi doğru değildir.
O halde, vekil edenin ölümünden sonra vekaletname kullanılmak suretiyle diğer davalıya yapılan temlik işleminin yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu tartışmasızdır.
Diğer taraftan vekil ... murisin yakın arkadaşı olması ve kayıt maliki olan diğer davalının ise vekil ... kardeşi olması sebebiyle kayıt maliki davalı ...'nın Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesindeki iyiniyet koruyuculuğundan yararlanamayacağı da sabittir.
Hal böyle olunca, dosyadaki deliller ve davalıların beyanları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği...” gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmesi nedeniyle davalıların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile bozma kararı ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.095.71.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön