1. Hukuk Dairesi 2016/14055 E. , 2019/6061 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/14055 E. , 2019/6061 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar ve ek karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanlarından intikal eden taşınmazların taksimi için davalılardan ...'nun vekil tayin edildiğini, anılan vekaletname uyarınca ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının ... ve ....'na bedelsiz olarak temlik edildiğini, taşınmazlar için bedel ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Davanın 2 kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına ilişkin karar için davacılar vekili eski hale getirme talebinde bulunmuş, mahkemece ek karar ile eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, kararı ve ek kararı temyiz etmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden 08.01.2015 tarihli celseye davacılar vekilinin gelmediği, davalılar vekilinin ise davayı takip etmediklerini bildirmesi üzerine dosyanın 1. kez işlemden kaldırıldığı, 30.06.2016 tarihli celseye de davacılar vekilinin katılım göstermediği, davalılar vekilinin ise davayı takip etmediklerini bildirdiği, anılan celse mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın açılmamış sayılması kararı ile hakim tarafından dosyadan el çekilmiş olması nedeniyle mahkemece eski hale getirme talebinin kabul edilmesi ve davanın açılmamış sayılması kararının ortadan kaldırılması mümkün değildir. O nedenle, öncelikle açılmamış sayılması kararının yerinde olup olmadığı incelenmelidir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 150. maddesinin 1. fıkrasında usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, 5. ve 6. fıkralarında ise işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağı, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, aksi hâlde dava açılmamış sayılacağı hususları düzenlenmiştir.
Eldeki davanın, niteliği itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olduğu açıktır. Yazılı yargılama usulünde dosyanın işlemden kaldırılması halinde uygulanacak hüküm HMK’nin 150. maddesidir. Buna göre davanın açılmamış sayılmasına karar verebilmek için HMK 150/6 maddesi uyarınca davanın 2 defa işlemden kaldırılmasından sonra 3. kez takip edilmemiş olması gerekir.
Somut olaya gelince, dava ilk kez 08.01.2015 tarihinde işlemden kaldırılmış, 09.01.2015 tarihinde davacılar tarafından yenilenmiş, 30.06.2016 tarihinde ise davacılar vekilinin 2. kez duruşmaya gelmemesi nedeniyle mahkemece açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, 2. kez takipsiz bırakılan davanın işlemden kaldırılması gerekirken, basit yargılama usulüne tabi davalarda uygulanan HMK’nin 320/4 maddesinin eldeki davaya uygulanarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi dosyada bulunan sağlık raporu ile davacılar vekilinin mazereti sebebiyle duruşmaya katılamadığı da açıktır.
Davacıların eski hale getirme talebine gelince
Bilindiği üzere, eski hale getirme müessesesi HMK’nin 95. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nin 95/2 maddesi “Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hale getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşabiliyorsa, eski hale getirme talebinde bulunulamaz.” hükmüne amirdir.
Eldeki davada, davacılar vekili hem davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı, hem de eski hale getirme talebinin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir. Her ne kadar mahkemenin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin olarak vermiş olduğu kararın gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere yerinde ise de son celse verilen davanın açılmamış sayılması kararının doğru olmaması sebebiyle kaldırılması sonucunda eski hale getirme talebi de kendiliğinden kabul edilmiş olacaktır. Diğer bir deyişle, 30.06.2016 tarihinde sağlık mazereti olduğu kabul edilen davacılar vekili son celse mazeretli sayılacak ve dava toplamda 1 kez işlemden kaldırılmış olacaktır.
Hal böyle olunca, yazılı yargılama usulüne tabi davanın 2. kez takipsiz bırakılması durumunda açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği ve davacılar vekilinin son celse mazeretli sayılması gerektiği hususları gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların davanın açılmamış sayılması kararına ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön