1. Hukuk Dairesi 2016/9918 E. , 2019/3351 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/9918 E. , 2019/3351 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada
Davacılar, miras bırakanları ...’un, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak bahçeli-kargir ev vasıflı, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazını, tapuda satış göstermek suretiyle ikinci eşi olan davalıya temlik ettiğini, gerçekte bağış yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, temlikin muvazaalı olmadığını, rayiç değeri üzerinden bedelini ödeyerek iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece ‘’ Somut olaya yukarıdaki ilkeler ışığında bakıldığında murisin 1937 doğumlu, ikinci eşi olan davalının ise 01/01/1978 doğumlu olup aralarında 41 yıl yaş farkı olduğu, her ne kadar resmi nikah 2008 yılında yapılmış ise de 2002 yılından beri birlikte yaşadıkları,bu birliktelikten 2002 ve 2010 doğumlu müşterek iki çocuklarının olduğu, 73 yaşında ölen murisin hasta ve bakıma muhtaç olup ölümüne kadar bakımı ile davalının tek başına ilgilendiği, ihtiyaçlarının karşılandığı, davalının kendisine bakması nedeniyle ve minnet duygularıyla temliki işlemi gerçekleştirdiği, miras bırakanın davacılar ile bir probleminin olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar taşınmazın akitteki bedeli ile temlik tarihindeki gerçek değeri arasında fark bulunsa da, anılan bu hususun tek başına muvazaanın kanıtı sayılamayacağı, davalının sağladığı bakım ve desteğin yarattığı minnet duygusu dikkate alındığında satışın gerçek değer üzerinden yapılmamasının mal kaçırma amacıyla hareket edildiği anlamını doğurmayacağı sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı kuşkusuzdur. Ancak semenin bir başka ifade ile malın bedelinin ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet ya da emek de olabileceği kabul edilmelidir. (HGK.'nun 29.4.2009 gün 2009/1-130 S.K.) Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile
murisin iradesi önem taşır. Yukarıda değinilen somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, miras bırakanın irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. ... ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 23.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön