1. Hukuk Dairesi 2016/5982 E. , 2019/2270 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/5982 E. , 2019/2270 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ECRİMİSİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekilii tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ...'nin kayden paydaşı olduğu taşınmazı ara malik kullanarak davalı gelini ...'ye satış suretiyle devrettiğini, anılan devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, 4 sayılı parselde kat irtifakına geçilerek 3 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek mirastan kaçırılan taşınmazların (satınlar dahil) bugünkü değerleri hesaplanarak aradaki farkın payı oranında davalıdan tahsiline, miras payı oranında iptal ve tescile, geriye doğru 5 yıl için ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamada mirastan kaçırılan taşınmazların bugünkü değerleri hesaplanarak aradaki farkın payı oranında davalıdan tahsiline ilişkin talebinden feragat etmiştir.
Davalı, devrin muvazalı olmadığını ve dava konusu bağımsız bölümler için yapılan masrafların ecrimisil hesabından mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil ile ecrimisil taleplerinin kabulüne, feragat nedeni ile mirastan kaçırılan taşınmazların bugünkü değerleri hesaplanarak aradaki farkın payı oranında davalıdan tahsiline isteğinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak tapu iptali ve tescil isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan tapu iptali ve tescil hükmünün ONANMASINA,
Davalı vekilinin ecrimisil talebine yönelik temyiz itirazlarına gelince
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca ecrimisil hesabı yapılmamış, ayrıca davalının dava konusu 3 ve 5 nolu bağımsız bölümler için iyileştirmeler yaptığını belirterek anılan giderlerin hesaplanacak ecrimisilden mahsubunu istemiş, ancak mahkemece bu konuda da olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca ecrimisil hesabı yapılması, davalının takas-mahsup savunmasının değerlendirilmesi gerekirken ecrimisil isteği yönünden hatalı ve eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön