1. Hukuk Dairesi 2020/1918 E. , 2020/4286 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 964, 1231 ve 1312 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakanı ''...oğlu ...''in paydaş olduğunu, baba adı ...olmasına rağmen tapu kayıtlarına yazılmadığını ileri sürerek, ''...'' olan kaydın ''....oğlu ...' olarak nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, savunma getirmemiştir.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 964, 1231 ve 1312 parsel sayılı taşınmazların senetsizden ... adına kadastro tespitinin yapıldığı, yapılan tespite 31.07.1974 tarihli dilekçe ile dava dışı ...'in itiraz ettiği, ...'in 27.08.1992 tarih ve 2438 yevmiye numaralı, hükmen tescil işlemi neticesinde 1231 ve 1312 parsel sayılı taşınmazlarda 1/4 paydaş, aynı tarih 2439 yevmiye numaralı, hükmen tescil işlemi ile de 964 parsel sayılı taşınmazda 10/40 paydaş hale geldiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, Nüfus Müdürlüğü'nden tapu kayıt maliki ''...'in altsoy ve üstsoy kayıtlarını da gösterir nüfus kayıtlarının temin edilmesi, hükmen tescile dayanak mahkeme kararlarının istenmesi, toplanan ve toplanacak deliller ile dava konusu taşınmazlarda paydaş olan ''...'' ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2020/1918 E. , 2020/4286 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat