1. Hukuk Dairesi 2016/17001 E. , 2020/2593 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/17001 E. , 2020/2593 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil ( geçersiz vekaletnameye dayalı ) nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...’un kardeşi olan ...’ı ( davalının babası ) 20.11.1995 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, daha sonra mirasbırakan babasının 12.02.1998 tarihinde öldüğünü, bu nedenle vekaletnamenin de geçersiz hale geldiğini, ne var ki vekil ...’nun kök muris dedesi ...’dan kalan dava konusu ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... ve ..., ... ada ..., ... ve ... ( eski ..., ..., ..., ... ve ... ) sayılı parsellerdeki babası ...’nin miras paylarını oğlu olan davalı ...’e 25.06.2003 tarihinde satış yoluyla devrettiğini, yapılan devrin geçersiz vekaletnameye dayalı olduğunu, aralarındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle davalı ...’in temlik anında durumu bildiğini, ayrıca diğer davalı tapu müdürlüğünün geçersiz vekaletnameye dayalı işlem yaptığını, kusurlu olduğunu ileri sürerek, anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kök muris ...’ın veraset ilamındaki mirasçıları adına tescilini, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal ve tescilini, bunun da mümkün olmaması halinde uğramış olduğu zararın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davacının tek başına dava açma hakkının bulunmadığını, bir kısım mirasçıların yapılan satış işlemine muvafakat verdiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temlik tarihinde davacının mirasbırakanı ...’nin ölü olduğu ve verdiği vekaletin son bulduğu, yapılan devrin de geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Kök muris ...’ın 14.08.1978 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak 12.02.1998 tarihinde ölen oğlu ...’un dava dışı çocukları ile davacı ...’u, yine ölen çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nun mirasçılarını bıraktığı, davalı ...’in ...’ın oğlu ve davacı ile de amca çocukları olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, davacının babası ...’un ... 1. Noterliği’nin 20.11.1995 tarih ve 12202 yevmiye no’lu vekaletnamesi ile kardeşi ...’ı taşınmaz satış yetkisini de içerir şekilde vekil tayin ettiği, 25.06.2003 tarih ve 1420 yevmiye no’lu akit tablosu ile kök muris ...’ın maliki olduğu dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin tüm çocuklarına ( davacının babası ... dahil ) intikal ettikten sonra aynı akit ile tüm mirasçıların paylarını davalı ...’a satış yoluyla devrettiği, intikal ve temlik işlemini tüm mirasçılara vekaleten ...’ın yaptığı kayden sabittir.
... mirasçılarından davacı ..., eldeki dava ile temlik tarihinde babasının verdiği vekaletnamenin ölüm nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek dava açmıştır.
Davacı vekili, öncelikle dava dilekçesine kök muris ...’ın veraset ilamını ekleyerek veraset ilamındaki payları oranında tüm mirasçılar adına tescil istemiş ise de 06.04.2016 tarihli celsede ilk taleplerinden vazgeçtiklerini, sadece müvekkilinin miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunduklarını beyan etmiş, böylece davasını miras payına hasretmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, davacı ... yönünden davalı 3. kişi konumundadır. Bir başka anlatımla davalı, mirasbırakan ...’nin mirasçısı değildir.
Bilindiği üzere, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır.
Somut olayda, davacı ... dışında mirasbırakan ...’nin başkaca mirasçılarının da bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı, temlik tarihinde mirasbırakan babasının verdiği vekaletnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek yolsuz tescile dayalı miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Yukarıda açıklanan madde uyarınca, üçüncü kişiye karşı pay oranında açılan eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön