1. Hukuk Dairesi 2017/3322 E. , 2020/2381 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : SİCİL KAYDININ DÜZELTİLMESİ
Taraflar arasında görülen sicil kaydının düzeltilmesi davası sonunda, yerel mahkemece husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, sicil kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 1277 parsel sayılı ve 20.600 m² yüzölçümlü taşınmazın Elbistan Kadastro Mahkemesi’nin 1979/800 Esas, 1982/367 Karar sayılı ilamına binaen 15.455 m²’lik kısmın ... oğlu ... adına tescil edilmesi gerekirken sehven davalıların mirasbırakanı ... ve ... adlarna 1/2’şer paylı olarak tescil edildiğini, bu şekilde oluşan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek, 1277 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... oğlu ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri için yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkemece aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 1277 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali amacıyla açılan davanın yapılan yargılaması sonunda Elbistan Kadastro Mahkemesinin 1979/800 Esas ve 1982/367 sayılı ilamı ile davanın kabulüne, 5145 m²’lik kısmının 1277 parsel sayılı taşınmazdan bölünerek 1278 parsel sayılı taşınmazın malikleri... çocukları ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, yine 1277 parsel sayılı taşınmazın geri kalan 15.455 m²’lik kısmının 1277 parsel adı altında ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 12.11.1982 tarihinde kesinleştiği, tapu müdürlüğünce mahkeme kararının hatalı uygulanarak 1277 parsel sayılı taşınmazın 1/2'şer pay ile M. ... ve ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, Bakanlar Kurulu'nun 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı kararı ile kabul edilen 17.08.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. maddesinde, kütük sayfası malik sütununda malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasının yazılacağı, tüzel kişilerin unvanlarının tam olarak yazılacağı ve paylı mülkiyette pay miktarının paydaşların adı, soyadı ve baba adından sonraki kısımda, kesirli olarak gösterileceği ifade edilmiştir.
Aynı Tüzüğün 72. maddesinde, “Tapu sicilinde değişikliğin, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılabileceği”, 74. maddesinde ise “Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılacağı, istem belgesinde yapılan yanlışlık veya eksiklik düzeltilerek, belgenin uygun bir yerine yazılmak suretiyle taraflar ve tapu görevlilerince imzalanacağı ve sicilde buna uygun düzeltme yapılacağı, ana veya yardımcı siciller üzerinde yapılmış hata veya eksikliklerin, ilgililerce sunulan veya başka idarelerce düzenlenen belgelerden kaynaklanması hâlinde, ilgililerin gerçek durumu kanıtlayıcı belgelere dayalı başvuruları üzerine, istem, yevmiye defterine kaydedilerek gerekli düzeltme yapılacağı, kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerektiği, ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek, 26.9.2011 tarihli ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılacağı, yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurlarının aranacağı, müdürlüğün ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri tebliğ etmekle yükümlü” olduğu açıklanmıştır.
Somut olayda Tapu Müdürlüğü tarafından yukarıda değinilen tüzük hükümlerini gözeterek taraflara yazılı tebligatta bulunulmamış, tarafların yazılı muvafakati alınamamış ise de Tapu Sicil Tüzüğünün 74. maddesi uyarınca işlem yapılmasını sağlamak mümkün olduğu gibi doğrudan dava açmak suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini istemesinde de yasal bir engel yoktur. Her ne kadar tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de, Hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olduğu gözetildiğinde eldeki davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu da kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca davanın Kadastro Mahkemesince lehine tescil hükmü verilene, ölmüşse mirasçılarına ihbar edilmesi, dava açmaları halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ve yürütülmesi suretiyle işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2017/3322 E. , 2020/2381 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 61 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat