1. Hukuk Dairesi 2017/942 E. , 2020/2309 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2017/942 E. , 2020/2309 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar ile temyiz talebinin süre geçtiğinden dolayı reddine dair ek karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü


-KARAR-
Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nın, 477 ada 88 parsel sayılı taşınmazdaki 14 nolu bağımsız bölümünü, torunu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada taleplerini payları oranında tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi şeklinde ıslah etmişler, yargılama devam ederken davacı ...’in ölümü üzerine de mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
Davalı, satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın sağlığında bir başka taşınmazını satarak bedelini davacılara paylaştırdığını, mal kaçırma amacının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece “ ...O hâlde, yukarıda değinilen somut olgular açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, temlikin bedelsiz olduğu, ancak mirasbırakanın gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı, bakım karşılığı temlikin gerçekleştirildiği kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine mahkemece ek karar ile temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden gerekçeli kararın 11.10.2016 tarihinde davacılar vekili adına daimi çalışanı ...’a tebliğ edildiği, davacılar vekilinin 07.11.2016 tarihinde kararı temyiz etmesi üzerine mahkemece 06.12.2016 tarihinde ek karar ile temyiz yoluna başvuru dilekçesinin süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi hükmü gereğince belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Somut olayda da tebligatın bu madde kapsamında gerçekleştirildiği açıktır. Ne var ki davacılar vekili, gerekçeli kararı tebellüğ eden Hatice Yamaç’ın daimi çalışanları olmadığını ileri sürmüş, ilgili döneme ait SGK kayıtlarını da delil olarak dosyaya ibraz etmiştir. Ancak, mahkemece Hatice Yamaç’ın davacılar vekilinin daimi çalışanı olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece gerekçeli kararı tebellüğ eden Hatice Yamaç’ın davacılar vekilinin daimi çalışanı olup olmadığının araştırılarak saptanması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, ek kararın (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön