1. Hukuk Dairesi 2016/17679 E. , 2020/2122 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/17679 E. , 2020/2122 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın tavzihine ilişkin talebin reddine dair verilen ek karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil istemi üzerine verilen kararın tavzihi isteğine ilişkindir.
Davacılar, mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilip kesinleşen kararın infazında aleyhlerine durum yarabileceğini ileri sürerek hükmün tavzihine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 08.10.2015 tarihli ek karar ile, tavzih talebinin HMK’nın 305. maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle tavzih isteğinin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere hükmün tashihi ve tavzihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 304. (1086 sayılı HUMK'nın 455.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde '(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.' şeklindeki hükmün tashihi 305. maddesinde de '(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.' şeklinde hükmün tavzihi müesseseleri düzenlenmiştir. Aynı kanunun 306. maddesinde de 'Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar.' düzenlemelerine yer verilmiştir.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Somut olayda, tavzihi istenen hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki, tavzihi istenilen 11.06.2015 tarihli hükmün 2 nolu bendinde çekişmeli taşınmazdaki hisse kayıtlarının 12/03/2012 tarih 408 yevmiye numaralı satıştan önceki hale getirilerek davacılar adına tapuya tesciline karar verildiği, ne var ki, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan anılan temlikten önceki kaydın da davacılar adına olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda infazda şüphe uyandıracak şekilde hüküm kurulduğu açıktır.
Hâl böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nun 305. ve 306. maddeleri gereğince, tavzih isteğinin kabulüne karar verilmesi, dava konusu edilen parsel hakkında infaza elverişli şekilde yeniden hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, tavzih talebinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 08.10.2015 tarihli tavzih talebinin reddine dair kararın (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön