1. Hukuk Dairesi 2016/15868 E. , 2020/1090 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/15868 E. , 2020/1090 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT


Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü

-KARAR-

Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...'un 98 ada 1 parseldeki 628/2400 payını, 59 ada 3 parselin inşaat yoğunluğunda kullanılması şartıyla davalı belediyeye bağışladığını, ancak davalı idarenin edimini yerine getirmediği gibi taşınmaza fiili müdahalesinin söz konusu olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL tazminata karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ıslah ile 541.128,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, bağışın yapıldığı tarihte yürürlükte olan 21.5.1995 tarih ve 16 sy mesclis kararına göre işlem yapıldığını, ancak kademeli emsal ve yükleme uygulamasına ilişkin meclis kararının idari yargıda iptal edildiğini, idarenin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, belediye meclis kararının idari yargıda iptal edildiği, kararın kesinleşmesiyle sözkonusu koşulun davalı idarece yerine getirilemeyeceğinin sabit olduğu, dava konusu taşınmaza davalı tarafından park yapılmak suretiyle el atıldığı gerekçesiyle bedel istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile kamulaştırmasız el atma bedeli olan 343.752,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden 1921 doğumlu mirasbırakan ...’un 24.01.2013 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacıları bıraktığı, mirasbırakana vekaleten çocukları ... ve ...’ın 98 ada 1 parseldeki 628/2400 payının tamamını 30.12.1997 tarihinde davalı ...'ne bağışladıkları, Yenişehir Belediyesi'nin 04.09.1997 tarih ve 536 sayılı encümen kararında dava konusu taşınmazın da yer aldığı bir kısım taşınmazın 59 ada 3 nolu parselde kullanılmak üzere alındığının belirtildiği, eldeki davanın da 06.03.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.
Hemen belirtmek gerekir ki bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren BK. nin 246. TBK. nin 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.
Öte yandan, TBK.'nun 297/3.madde hükmüne göre bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir. Bu durumda davacıların mirasbırakanın payına ilişkin açtıkları bu davada mirasbırakanın ölüm tarihi gözetildiğinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği tartışmasızdır.
Hâl böyle olunca, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön