1. Hukuk Dairesi 2016/14678 E. , 2020/463 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2016/14678 E. , 2020/463 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ASIL DAVADA
DAVACILAR : ... V.D.
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVALILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın feragat nedeniyle reddine, birleştirilen davadaki tapu iptali ve tescil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü

-KARAR-

Asıl dava tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacılar, mirasbırakan ...’ın 781, 1779 ve 1500 parsel sayılı taşınmazlarını davalılara temlik ettiğini, 1779 ve 1500 parsel sayılı taşınmazların davalıların miras paylarına karşılık devredildiğini, 781 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanın torunu olan davalı ...’a devrinin ise muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada 01.03.2016 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini ve ileride dava açma haklarının saklı olduğunu bildirmişler birleştirilen davada ise davacı, aynı taşınmazlar için aynı gerekçelerle tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline olmadığı takdirde miras payı oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, telebin zamanaşımına uğradığını, taşınmazların Hurşit’den değil eşi Zeliha’dan intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davanın feragat nedeniyle, birleştirilen davadaki tapu iptal ve tescil talebinin derdestlik nedeniyle reddine, tazminat talebinin 2015/165 Esas sayılı davada devamına karar verilmiştir.

./..


Dosya içeriği ve toplanan delillerden mirasbırakan ...’ın 24.01.1972 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ...’den olma çocukları ..., ..., ... ile ...’dan olma çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in kaldığı, ..., ... ve ...’in Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/165 Esas sayılı davası ile 781, 1779 ve 1500 parsel sayılı taşınmazlar için ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... (... oğlu) aleyhine tapu iptali ve tescili isteminde bulundukları, ...’in yine aynı taşınmazlar için Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/94 Esas sayılı davasında aynı davalılardan tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde payı oranında tazminat talep ettiği, Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/94 Esas sayılı davasının Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/165 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verildiği, Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/165 Esas sayılı davasının 31.03.2016 tarihli celsesinde davacılar ... ve ... yönünden açılan davanın tefrikine karar verildiği, tefrik edilen davanın Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/113 esasını aldığı, 2015/165 Esas sayılı davada asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verildiği ve temyiz aşamasında asıl ve birleştirilen davada davacı ...’in 29.12.2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragati üzerine Dairce bu konuda yerel mahkemece karar verilmesi için kararın bozulmasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, davanın geri alınması Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 123. maddesinde, davadan feragat ise aynı Kanunun 307. maddesinde düzenlenmiştir. Davadan feragat ile davanın geri alınmasının sonuçları birbirinden farklıdır. Davanın geri alınması, davalının açık rızasına bağlı olduğu gibi davanın geri alınması halinde mahkemece karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekir. HMK’nin 307. maddesinde davacının talep sonucundan, kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanan, HMK’nın 309. maddesi uyarınca da kayıtsız ve şartsız olması gereken davadan feragat ise davalının rızasına bağlı olmadığı gibi kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur ve feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK madde 311 ve 312).
Somut olayda, asıl davada davacılar ... ve ...’ın 01.03.2016 havale tarihli dilekçesinin “Davalılar aleyhine açtığımız tapu iptali ve tescil davasından feragat ediyoruz. İleride tekrar dava açma hakkımız saklıdır. Şimdilik sonuç ve isteğimizden vazgeçtiğimizden durumu mahkemenize bildirmek zorunda kaldık.” şeklindeki beyanından ileride tekrar dava açma şartıyla davadan feragat ettikleri anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece ... ve ...’ın dilekçesinin davanın geri alınması niteliğinde olup olmadığı belirlendikten sonra eğer davanın geri alınması niteliğinde ise HMK’nin 123. maddesi gereğince davalıların açık rızasının bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre işlem yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan, Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/165 Esas sayılı davasının 31.03.2016 tarihli celsesinde asıl dava davacıları ... ve ... yönünden açılan davanın tefrikine karar verildiği gözetilmeksizin birleştirilen davanın da tefrikine karar verilmiş gibi hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön