1. Hukuk Dairesi 2016/17397 E. , 2020/311 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, denkleştirme, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.01.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK’nin 669. maddesine dayalı denkleştirme, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası...’in maliki olduğu 444 parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi olan davalı ...’ye satış göstererek devrettiği gibi bedelini ödeyerek satın aldığı 2, 6 ve 8 no’lu bağımsız bölümleri de ... adına tescil ettirdiğini, ...’nin de diğer davalı çocuklarına bedelsiz olarak temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalıların alım güçleri bulunmadığını, murisin ilk eşinden olma çocuğu olması nedeniyle kendisini dışladığını, arayıp sormadığını ileri sürerek, öncelikle muris muvazaası nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde TMK’nin 669. ve devamı maddeleri uyarınca denkleştirmeye tabi tutularak ya aynen ya da mahsuben denkleştirilmesini, bunun da mümkün olmaması halinde tenkisini istemiştir.
Davalılar, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, 444 sayılı parselin muris tarafından bağışlandığını, diğer dava konusu taşınmazların ise muris ile bir ilgisinin bulunmadığını, davalılardan ... tarafından bedeli karşılığında üçüncü kişilerden alındığını, iptal-tescile konu edilemeyeceğini, denkleştirme ve tenkisin şartlarının da oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bağışlamaya konu 444 sayılı parsel yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İBK’nın uygulama yeri bulunmadığı, yapılan bağış işleminde saklı pay kuralını etkisiz kılma amacı ispat edilemediğinden tenkis de istenemeyeceği, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden de gizli bağış iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden mirasbırakanın maliki olduğu dava konusu 444 parsel sayılı taşınmazını 15.08.1988 tarih ve 719 yevmiye no’lu işlemle davalı ...’e rücu koşuluyla bağışladığı, diğer dava konusu 2, 6 ve 8 no’lu bağımsız bölümleri davalı ...’in değişik tarihlerde 3. kişilerden satın alma yoluyla edindiği, bilahare de diğer davalılara satış yoluyla temlik ettiği kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazlar yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı saptanarak iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi doğrudur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ne var ki, davacı taraf muris muvazaası hukuksal nedeni yanında terditli olarak 4721 sayılı TMK’nin 669. ve devamı maddeleri uyarınca denkleştirme nedenine de dayanmıştır. Ancak mahkemece, bu neden üzerinde hiç durulmadan ve olumlu-olumsuz bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, 4721 sayılı TMK’nin 669. ve devamı maddeleri uyarınca denkleştirme talebi üzerinde durularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu neden üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre tenkis isteği yönünden şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2016/17397 E. , 2020/311 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 63 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 54 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat