4. Hukuk Dairesi 2016/9965 E. , 2018/6318 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

4. Hukuk Dairesi 2016/9965 E. , 2018/6318 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/02/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 05/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, isteminin kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar ... Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümünde öğretim görevlisi olduklarını, davalının ise aynı yerde bölüm başkanı olduğunu, bölüme öğretim görevlisi olarak alınacak bir kişinin belirlenmesi amacıyla yapılan bölüm toplantısında, istedikleri kişinin alınmasını istemeyen davalının, kendilerine hitaben “salaklar” sözünü sarf etmek suretiyle kişilik haklarının zedelendiğini belirterek uğradıkları manevi zararın tazmini isteminde bulunmuşlardır.
Davalı vekili, müvekkilinin, davacıların agresif ve saldırgan davranışları nedeniyle, küçük düşürme ve tahkir astı içermeksizin tepki verdiğini belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının, davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunduğu sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu olayın şartları ile dava konusu sözün hangi bağlamda söylendiği dikkate alınmalıdır. Tarafların öğretim görevlisi oldukları, aralarında, bölüme alınacak kişi konusunda anlaşmazlık çıktığı, bölüm başkanı olan davalının, davacıların önerdiği kişiyi istememesi, davacıların da anılan kişinin alınması konusunda ısrarları üzerine tartışmanın doğduğu ve dava konusu ifadenin, savunulan fikre yönelik bir değerlendirme olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında hiçbir tartışma yaşanmadan, doğrudan söylenen aynı sözün, küçük düşürücü ve aşağılayıcı olduğu kabul edilirse de, tartışmanın geldiği aşama ve konu itibariyle dava konusu sözün söylenmiş olması karşısında doğrudan muhatabı hedef almadığı, tartışılan fikre yönelik bir değer yargısını ifade ettiği kabul edilmelidir. Dolayısıyla söylenen sözün, bağlamından uzaklaşıp yalnızca sözlük anlamından yola çıkıldığında, her zaman aynı değeri hedef aldığı ve aynı etkiyi doğurduğu söylenemez. Bu itibarla, tartışmayı bir bütün olarak değerlendirerek tek bir kelimeye anlam yüklenmemeli, ifadenin, tartışmanın bütünü içerisindeki yerine ve zamanına bakılmalıdır.
Dosya kapsamından davalının bölüm başkanı olduğu, davacıların ise aynı bölümde öğretim üyesi olarak görev yaptıkları, olay günü yapılan bölüm kurulu toplantısında davalı tarafından davacılara yönelik sarf edilen ifadenin toplantı sırasında davacıların görüşlerine karşı sert eleştiri ve karşı koyma amacıyla sarf edildiği, kaba ve incitici olmakla birlikte davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda manevi tazminat isteminin tümden reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön