4. Hukuk Dairesi 2016/8951 E. , 2018/6888 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

4. Hukuk Dairesi 2016/8951 E. , 2018/6888 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... tarafından, davalı ... ... aleyhine 05/10/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat, birleşen davada aynı davalı aleyhine aynı günde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince
Asıl dava, kişilik haklarına saldırıya dayalı maddi tazminat, birleşen dava aynı eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Aile Sağlığı Merkezinde yönetici hekim olarak görev yaptığını, aynı kurumda görev yapan davalının olay tarihinde yüzüne fax kağıdını fırlatarak hakarette bulunduğunu, davalının eylemi nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini, maddi zarara da uğradığını belirterek asıl davada maddi tazminat, birleşen davada ise manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının şikayeti üzerine davacının eldeki davayı açtığı, dinlenen tanıkların olaydan çok sonra bu sözleri sarf eden davacının yanında çalışan kişiler olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davalının davacıya yönelik sözleri dinlenen tanık beyanları da bir arada değerlendirindirildiğinde, davacıya hakaret niteliğinde olup davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, davacı yararına somut olaya uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin bu bölümünün reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.




















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön